🦁 Kadının Erkekle Konuşması Haram Mi
Kadının çalışmasını engelleyen her hangi bir yasak bilmiyoruz. Ancak kadının çalışırken uyması gereken bazı kurallar vardır. Bu kurallara uymazsa haram işlemiş olur. “İslam’da insan olmaları bakımından, erkekle kadın arasında herhangi bir ayrım söz konusu değildir ve her ikisi de eşit derecede Yüce Allah’ın
Eğer kadının namahrem olan bir erkeğin yanında bulunması, hizmet etmesi ve konuşması haram olsaydı, nasıl olur da sahâbîler kendi hanımlarının Peygamber Efendimizin ﷺ ve diğer sahâbîlerin bulunduğu yerlere girmelerine müsaade ederlerdi ve nasıl olur da Peygamber Efendimiz buna susardı?
Sual Müslüman kadının, kâfir kadınla tokalaşması caiz mi? CEVAP Zaruretsiz caiz olmaz. İhtiyaç olunca Hanbeli mezhebi taklit edilir. Sual: Bir erkek, evleneceği kızı daha iyi tanımak için konuşması haram mıdır? CEVAP Evlenmek için kız görmeye gidildiği zaman kıza bakmak ve konuşmak sünnettir, günah değildir.
Herseykuranda acikca yazilsaydi kuran kimbilir kac cilt olurdu ve peygamberlere ihtiyac kalmazdi. EFENDIMIZ PEYGAMBERIMIZ HADISLERINDE - Gündem Sorusu
Kadının kadın için avret mahalli de böyledir. Kadının yabancı erkek için avret mahalli ise ellerinden ve yüzünden başka bütün bedenidir. Yabancı kadının avret yerine şehvetsiz de bakmak haramdır. Bir erkek nikahla alması ebedi haram olan onsekiz (mahrem) kadının başına yüzüne gerdanına kollarına dizden aşağı
Kadın Erkek Aynı Ortamda Çalışmak. 18542. 20.02.2013. Rahman ve Rahim olan Allah’ın adı ile selamünaleyküm hocam. Ben aşçı olarak 2 erkek 2 bayan’ın çalıştığı bir ortamda çalışıyorum. Namazlarımızı kılıyoruz aynı zamanda benim eşimde orda bahçıvan olarak çalışıyor.
SORU: Bir kadın, kendinden yaşça küçük bir erkeğe elini öptürebilir mi? CEVAP: Namahrem bir erkek olursa büyük veya küçük bir şey değiştirmez; kadının erkeğin eline, erkeğin kadının eline değmesi haramdır. Bunun istisnası belki artık kadınlığı erkekliği kalmamış pirifani olabilir. Ama bu, yaşlı kadının da
mdGN.
Sual Yabancı kadınlara bakmak günah mıdır?CEVAPKadınlara da erkeklere de lüzumsuz veya şehvetle bakmak günahtır. Âyet-i kerimede mealen buyuruldu kiEy Resulüm, müminlere söyle, harama bakmasınlar ve avret yerlerini haramlardan korusunlar! İmanı olan kadınlara da söyle, harama bakmasınlar ve avret yerlerini haramdan korusunlar! [Nur 30]Hadis-i şeriflerde de buyuruldu kiErkeğin kadına, kadının da erkeğe [şehvetle] bakması haramdır. [Taberani]Harama bakmak, şeytanın zehirli okudur. Allahü teâlâdan korkup yabancı kadına bakmayana, zevkli bir iman nasip olur. [Ramuz]Yabancı kadına şehvetle bakanın gözleri ateşle doldurulup, Cehenneme atılır, onunla toka edenin kolları ensesinden bağlanıp, Cehenneme sokulur, lüzumsuz ve şehvetle konuşan, her kelimesi için, bin yıl Cehennemde kalır. [ ve arkadaş hanımına şehvetle bakmak yabancı kadına bakmaktan ve evli kadına bakmak, kıza bakmaktan daha çok günahtır. Zina da böyledir. [R. Nasıhin]Bir erkeğin bir kadınla tokalaşması, zaruretsiz konuşması, görünmeyen bir yerde yalnız kalmaları haramdır. Peygamber efendimiz bile hiçbir kadınla tokalaşmamıştır. Bir hadis-i şerifte buyuruyor kiElbette ben kadınlarla tokalaşmam. [Nesai, İbni Mace, Taberani] Hazret-i Âişe validemiz de buyurdu ki Resulullah, kendisine helal olan kadınlardan başka, hiçbir kadınla tokalaşmadı. [Buhari, Müslim]Yine hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki Bir erkeğin başına demir bir şişin batması, namahrem bir kadına dokunmasından daha hafif kalır. [Taberani, Beyheki]Yabancı kadınla kucaklaşan, şeytanla beraber zincire vurulup ateşe atılır. [Şir’a]Kadınlarla bir arada yalnız kalmaktan sakının. Allah’a yemin ederim ki, bir kişi bir kadınla yalnız kalınca, aralarına şeytan girer. Bir kimsenin çamurlu bir domuzla sıkışmış durumda olması, o kimse için kendine helal olmayan bir kadına dokunmasından daha hafiftir. [Taberani]Namahremle konuşmakKadınlar zaruret olmadıkça namahrem erkeklerle konuşamaz. Ramuz’un 469. sayfasında yazılı ilk hadis-i şerif şöyleEy kadınlar, ancak mahreminiz olan erkeklerle konuşun, mahreminiz olmayanlarla konuşmayın! [İbni Said]Siz iffetli olursanızErkekler, iffetsiz [yani namussuz] olursa, geneleve falan giderse, karıları, kızları da kötü yola düşebilir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu kiSiz iffetli olursanız, kadınlarınız da iffetli olur. [Hakim]Onun bunun karısını, kızını ayartan bizden değildir. [ eden, aynı şeye maruz kalır. [ elin kapısını, çalarlar kapını", "Eden bulur" denmiştir.]Kur'an-ı kerimde mealen, Fuhşun açığına da, gizlisine de yaklaşmayın buyuruluyor. Enam 151Buradaki yaklaşmayın demek, zinaya götürecek sebeplerden, hareket ve işlerden sakının, yabancı kadınları düşünmeyin, onlarla konuşmayın, onların seslerini dinlemeyin, onlara bakmayın demektir. Yabancı kadınlara bakmak gözü zayıflatır, kalbi karartır. Peygamber efendimiz de, "göz zinası" hakkında buyuruyor ki Yabancı kadına şehvetle bakmak göz zinasıdır, onu tutmak el zinasıdır, ona gitmek ise ayakların zinasıdır. [ yabancı kadın görüp de, Allah’tan korkarak, başını ondan çevirene, Allahü teâlâ, ibadetlerin tadını duyurur. [Ebu Davud, Hakim]Avret yerini açana, başkasının avret yerine bakana Allah lanet etsin! [Beyheki] Kadının yüzünden ve iki eli ayasından başka bütün bedeni avrettir. [ Kadınların, Kur'an-ı kerim, mevlid, ilahi okuyarak seslerini erkeklere duyurmaları haramdır. [Hoparlör, radyo ve TV ile duyurmaları ise mekruh olur.] Tergib-üs-salat, HadikaSual Aşağıdaki iddialar reformcu bir yazara ait. Cevap verir misiniz?Karşılaşan iki arkadaşın birbirinin elini öpmesi sünnettir. CEVAPHaram olduğu Redd-ül Muhtar’da yazılıdır.Peygamberimiz kadınlara el öptürmemişse de, onlarla müsafeha ederdi. Çünkü müsafeha etmek sünnettir. Eğer Peygamberimiz şimdi olsaydı kadınlara mutlaka el öptürürdü. Çünkü âlimlerin elini öpmek caizdir. CEVAPPeygamber efendimizin kadınlarla müsafeha ettiği yalandır. Âlimin, ana-babanın eli öpülür. Fakat namahrem kadın, bir âlimin elini öpemez. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki Peygamber efendimiz erkeklerle müsafeha ederek sözleştikten sonra, kadınlarla da sözleşme yaptı. Kadınların biati yalnız söz ile oldu. Mübarek eli kadınların eline dokunmadı. [3/.41]Tibyan’da Mümtehine suresinin 12. âyetinin açıklamasında deniyor ki Peygamber efendimiz, kendisi ile biat edilirken hiçbir yabancı [namahrem] kadınla müsafeha yapmamıştır. Hazret-i Âişe dedi kiPeygamber efendimizin kadınlarla biati söz ile idi. Onun eli, hiçbir yabancı kadının eline değmemiştir. [Müslim]Doktor, kadına dokunuyor, günah olmuyor da, benim elimi öpünce niçin günah olsun?CEVAPDoktor, zaruret olunca, ihtiyaç miktarı kadına dokunması caizdir. İhtiyaçtan fazla yerini açması haramdır. El öpmekte bir zaruret yok ki doktorla mukayese edilsin. Âlim evlat, cahil babasına imam olamaz.CEVAPYanlış bu. Evlat bilgiliyse, babasına imam olabilir. Bunu yanlış olarak kölenin imamlığına benzetmiş. Kölenin imamlığının mekruh olması, köle olduğu için değil, hizmetle meşgul olmasından dolayı ilim tahsiline vakit bulamayacağı içindir. Eğer âlim olursa kölenin de imamlığı mekruh olmaz. A’manın [körün] imamlığının mekruh olmasının sebebi de, elbisesini temizleyememesidir; fakat elbisesi temiz olan a’manın da imam olması mekruh değildir. Çünkü Peygamber efendimiz, a’ma olan İbni Mektum hazretlerini defalarca kendi yerine imamlığa seçmişti. Nimet-i İslamNamahreme bakmak günahtırSual Bazı ateistler, “Peygamber zamanında kadınlar örtünmezdi. Umacı gibi örtünmek o zaman yoktu. Hazret-i Âişe başı açık gezerdi. Şimdiki örtünmeyi, sonradan, yobazlar uydurdu diyorlar. Bu durum hicab âyeti gelmeden önce değil miydi? Bir de ateistlerin etkisi altında kalan, bir arkadaş, “Kadınlara bakmak, onlarla konuşmak, hatta onlarla beraber oturmak da günah değildir. Kadınların erkeklerle namaz kılmasının da mahzuru olmaz. Resulullah kadınların arka safta kılmasını söylemesi huşu açısındandır. Yoksa beraber kılmalarında mahzur olmaz. Tesettür detaydandır” diyor. Kadınların açık gezmesi, onlara bakmak ve konuşmak günah değil mi?CEVAPElbette günahtır. İçkiyi yasaklayan âyet-i kerime gelmeden önce müslümanlardan içki içenler vardı. Bunu örnek gösterip de içki yasak değildi demek yanlış olduğu gibi, hicab âyetinden önceki durumu bildirip kadınlarla konuşmanın, onlara bakmanın, onlarla oturmanın günah olmadığını söylemek de böyle yanlıştır. Hicab [tesettür = örtünme] âyeti gelmeden önce, kadınlar örtünmezler, Resulullaha gelip, bilmediklerini sorup öğrenirlerdi. Resulullah efendimiz birinin evine gitse, kadınlar da gelir, oturur, dinler, istifade ederlerdi. Beydavi’de ve Buhari’nin tefsir kısmında bildirildiği gibi, hicretten üç yıl sonra, Ahzab ve beş yıl sonra Nur surelerindeki hicab âyetleri gelip, kadınların yabancı erkekler yanında, oturmaları, bunlarla konuşmaları yasak edildi. Bundan sonra, Resulullah efendimiz, kadınların bilmediklerini, mübarek hanımlarından sormalarını emreyledi. Hicab âyetinden önceki durumu bildirip kadınların açılmasının mahzuru olmadığını söylemek, Müslümanları aldatmak olur. Resulullah efendimizin mübarek hanımı Ümm-i Seleme validemiz anlatır Meymune ile birlikte Resulullahın yanında idik. İki gözü de görmeyen İbni Ümmi Mektum izin isteyip içeri girdi. Resulullah bunu görünce, bize İçeri geçin buyurdu. O a'mâ değil mi, bizi görmez dedim. O sizi görmüyorsa, siz onu görmüyor musunuz? Yani, o kör ise, siz kör değilsiniz ya, buyurdu. Tirmizi, Ebu Davud, İ. Ahmed Hadis-i şeriflerde buyuruluyor kiYabancı kadını görünce, yüzünüzü ondan ayırın! Ansızın görmek günah olmaz ise de, tekrar bakmak günah olur. [Ebu Davud, Darimi]Buluğa eren kız, yüz ve elinden başka yerini namahreme gösteremez. [Ebu Davud]Şarkıcı kadının aldığı para haram olduğu gibi, onu dinlemek ve yüzüne bakmak da haramdır. Haramla beslenen vücuda Cehennem ateşi layıktır. [Taberani]Bir kadın koku sürünüp dışarı çıkar ve kokusunu duyurmak için bir topluluğun yanından geçerse, ona bakana da, kendisine de zina günahı [göz zinası] yüklenir. [Nesai]Gözler zina eder, eller zina eder, ayaklar zina eder, ferc zina eder. [Ahmed, Taberani] Gözün zinası harama [namahreme] bakmak, dilin zinası fuhuş konuşmaktır. [Buhari, Müslim, Ebu Davud]Bir kadın, güzel kokular sürünüp, göz alıcı güzel elbiseler giyerek, bir topluluğun yanından geçerse, zina işlemiş gibi günaha girer. [İbni Hibban]Harama bakmayan gözler, Cehennem ateşi görmez. [İsfehani]Kadına, şehvetle bakanın, gözlerine erimiş kurşun dökülüp Cehenneme atılır. [M. Enhür]Komşu kadına, arkadaş hanımına şehvet ile bakmak, yabancı kadına bakmaktan on kat daha günahtır. Evli kadınlara bakmak, kızlara bakmaktan daha günahtır. [Taberani]Kadınların saçları da avrettir. Avret yerine bir zaruret olmadan şehvetsiz de bakmak Gazali hazretleri buyuruyor kiKadınların, kızların, başı, saçı, kolları, bacakları açık olarak sokağa çıkmaları haram olduğu gibi, ince, süslü, dar, hoş kokulu elbise ile çıkmaları da haramdır. Böyle çıkmalarına izin veren, razı olan ana babası, kocası veya kardeşi de, onun günahına ve azabına ortak olurlar. Kimya-yı saadetİmam-ı Zehebi de buyuruyor kiErkeklere ziynetini gösteren kadınlara, mesela altın, inci gibi şeyleri örtüsünün üstüne takan, koku süren, renkli ve ipek kumaş örtünmüş olan, kol ağızları geniş olup kolları görünen ve bunlar gibi kendilerini erkeklere gösteren kadınlara Allahü teâlâ dünyada ve ahirette azap edecektir. Zevacir-İbni Hacer-i Mekki Tesettüre riayet etmemek ve ziynetlerini göstermek gibi günahlar, kadınlarda çok olduğu için, Resulullah efendimiz, Mirac gecesi Cehennemi gösterdiler, çoğunun kadın olduğunu gördüm buyurdu. TirmiziHarama bakmamak için Sual Sokağa açık-saçık çıkmış bayanlara bakmamaya çalışsak da bazen de bakabiliyoruz. Bu gibi durumlarda günah işlememek için ne yapmalıyız? CEVAPHarama bakmamak için şunları bilmelia- Yabancı kadınlara bakmak gözü zayıflatır, kalbi karartır. Gözümüzün zayıflamaması, kalbimizin kararmaması için bakmamaya çalışmalıyız. İmam-ı Rabbani hazretleri, Haramlar, yaldızlanmış necaset gibidir buyuruyor. Dışı süslü ama, içi berbat. Bunu düşünebilen Avret yerini açana ve ona bakana Allah lanet etsin hadis-i şerifini düşünerek lanetlik olmamak için hep bu hadis-i şerifi hatırlamalıdır. c- Allah’ın azabından korkarak, başını yabancı kadından çevirene, Allahü teâlâ ibadetin tadını duyurur hadis-i şerifini düşünerek ibadetlerin zevkine varabilmek için bayanlara bakmamalıyız. d- Kadına, şehvetle bakanın, gözlerine erimiş kurşun dökülüp, Cehenneme atılır hadis-i şerifini düşünerek, gözümüze erimiş kurşun dökülerek Cehenneme atılmaktan korkmalıyız. e- Yabancı kadına bakmak iffetsizlik, yani namussuzluktur. Durup dururken niye namussuz olalım? f- Baktığımız kadınlar, birinin anası, bacısı, kızı veya karısıdır. Biri bizim anamıza, bacımıza, kızımıza ve karımıza baksa razı olur muyuz? İffetli insan razı olmaz. Bizim baktığımız bayan da mutlaka birinin anası, bacısı, kızı veya karısıdır. Namussuzluk olan bu işi nasıl yaparız? Bir hadis-i şerifte, Erkekler, namuslu olun ki, karılarınız kızlarınız da namuslu olsun buyuruluyor. Karımızın kızımın namussuz olmasına sebep olmamız kadar ahmaklık var mıdır? g- Atalarımız da çalma elin kapısını çalarlar kapını buyuruyorlar. Kapımızın başkaları tarafından çalınmaması için kimseye kötü gözle bakmamamız yaklaşmayınSual Kur’anda Zina etmeyin denmeyip de, niye, Zinaya yaklaşmayın deniyor?CEVAPEvet, Kur’an-ı kerimde, Zinaya yaklaşmayın buyuruluyor. İsra 32Yine, Kur’an-ı kerimde, Ana ve babanı dövme denmez; ama, Ana babana öf deme buyurulur. İsra 23Bu âyet-i kerimede öf demeden maksat, onlara üzücü bir şey söyleme demektir. BeydaviBurada, en hafifi söylenerek, bundan bile sakınılması, böylece daha kötü olan işe yaklaşılmaması emredilmektedir.Zinaya yaklaşmayın ifadesi de, zinaya götürecek sebeplerden, hallerden, hareketlerden ve işlerden sakının demektir. Yani erkekler için, yabancı kadınları düşünmeyin, onlara gülümsemeyin, onlara selam vermeyin, ihtiyaç olmadıkça onlarla konuşmayın, hal hatır sormayın, yüzlerine karşı dua etmeyin, onlara mektup, mesaj yazmayın, mailleşmeyin, chat yapmayın, onların seslerini dinlemeyin, onlara bakmayın, onlarla tokalaşmayın, yalnız bir odada kalmayın, dans etmeyin vesaire için de, dikkati çekici elbise giyinmeyin, kocanızdan başkasına makyaj yapmayın, ziynetlerinizi göstermeyin, koku sürünerek sokağa çıkmayın, onların görebileceği yerlerde durmayın, onlarla selamlaşmayın, tebrikleşmeyin, yüzlerine karşı dua etmeyin, tokalaşmayın vesaire erkeklere bakmasıSual Kadınların, yabancı erkeklere şehvetsiz bakması, caiz değil midir?CEVAPŞehvetsiz, ihtiyaç kadar, avret yeri açık olmayan yabancı erkeklere bakmak caizdir. Şehvetten emin olan kadının yabancı erkeğe bakması, erkeğin erkeğe veya erkeğin, mahremi olan kadınlara bakması gibi caizdir, yani günah değildir. Şehvetle bakması ise, haram olur. Ancak ben şehvetsiz bakıyorum diyerek, yabancı erkeklere bakmayı âdet haline getirmesi, ihtiyaçsız bakması uygun sohbetSual Kendileri görülmediği için, namahremle telefonla sohbet, mesajlaşmak veya mailleşmek caiz olur deniyor. Bunda bir ölçü yok mudur?CEVAPİhtiyaçsız konuşmak caiz olmaz. Kur’an-ı kerimdeki, Zinaya yaklaşmayın ifadesi, zinaya götürecek sebeplerden, hallerden, hareketlerden ve işlerden sakının demektir. Mesela erkekler için, yabancı kadınları düşünmeyin, onlara gülümsemeyin, ihtiyaç olmadıkça onlarla konuşmayın, selam vermeyin, hal hatır sormayın, onlar duyacak şekilde dua etmeyin, onlara mektup, mesaj yazmayın, mailleşmeyin, chat yapmayın, onların seslerini dinlemeyin, onlara bakmayın gibi anlamlara geldiği kitaplarda bakmakSual Yabancı kadının iç çamaşırlarına bakmak caiz midir?CEVAPŞehvetle bakmak haramdır. S. EbediyyeTelevizyondaki görüntüSual Yabancı kadınların resimlerine veya TV’deki görüntülerine bakmak caiz midir?CEVAPKadınların, saç, kol gibi bakılması haram olan yerlerinin, aynadaki veya sudaki görüntülerine şehvetsiz bakmak caizdir. Bunları görmek, kendilerini görmek gibi olmaz. Resimlerine, TV’deki ve bilgisayardaki görüntülerine bakmak, aynadaki hayallerine bakmak gibidir. Hepsine şehvetsiz bakmak caiz olup, şehvetle bakmak veya şehvete sebep olacak görüntülerine bakmak haramdır. Yani şehvete sebep olacak görüntüyse, şehvetsiz de olsa, buna bakmak sebep olmakSual Televizyon ve gazetedeki şehvete sebep olmayan görüntülere, şehvetsiz bakmak caiz olduğuna göre, bunları yayımlamak da caiz midir?CEVAPBunlara şehvetle bakanlar da çıkacağı için, şehvete, harama sebep olan fotoğraf ve görüntüleri yayımlamak caiz kırmakSual Şehveti çok olan ne yapmalıdır?CEVAPŞehveti tahrik eden şiir ve şarkılardan uzak durmalı, cinsellik ihtiva eden kitapları okumamalı, televizyondaki ve internetteki böyle yayınlardan yemeli, çünkü sirke şehveti kırar. Kuvvetli gıdalardan da uzak durmalı. Oruç tutmak ve gece ibadet etmek de faydalıdır. Bir hadis-i şerif meali şöyledirOruç ve gece ibadeti şehveti keser. [İ. Ahmed]
SORU Kadın sesi haram mıdır? Müslüman bir bayanın radyoda, televizyonda yayın yapmasının dinen hükmü nedir? Tarih 20 Ağustos 2009 CEVAP “Kadın sesi, ses olması hasebiyle haram değildir. Bu konuda Kur’ân-ı Kerim’de açık ve kesin bir nass bulunmamaktadır. Kadının, yabancı erkekle konuşurken sesini inceltmesi, kırıla döküle, edalı ve endamlı konuşması Ahzâb suresinin 32. âyet-i kerimesinde yasaklanmıştır. Bunun yasaklanışı ise bu sesin avret olduğundan değil, bu tür konuşmaların erkeklerde haram duygular uyandıracağı içindir. Büyük hadis âlimlerinden İbn Hacer ve Aynî’nin görüşü şöyledir “Zinaya düşme tehlikesinin olmaması fitne şartıyla, köle olmasalar da genç kızların şarkılarını dinlemek caizdir. Çünkü Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem, “Câriyeteyn” hadisinde bunu engellememiş, aksine Hz. Ebubekir’in karşı çıkmasını engellemiştir.” İbn Hacer, Fethu’l-Bârî, c 5, s 115; Aynî, Umdetü’l-Kârî, c 5, s 370.
KADININ, ERKEK DİNLEYİCİLERE HİTAP ETMESİ, KONFERANS VERMESİ CAİZ MİDİR? Konunun birden çok yönü vardır. Kadının sesinin avret olup olmaması bunlardan birisidir. Bazı Hanefiler kadının sesinin de avret olduğunu söylerler.`Gizledikleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar"24/31 mealindeki âyet-i kerime ile ilgili olarak Cessâs der ki "Bu âyetten anlaşıldığına göre kadının sesini yabancı erkekler duyacak şekilde yükseltmemesi gerekir. Çünkü kadının sesi fitne uyandırmakta halhal`dan daha etkilidir. Bu yüzden imamlarımız kadının ezan okumasını mekruh görmüşlerdir." Cessâs, Ahkâm NI/393 Namazda ikaz için "tekbir erkekler, ellerini birbirine vurmak da kadınlar içindir." Buhârî, el-amel fi`s-salât 5, ezan 48; Müslim, salât 107; Ebû Dâvud, salât 169 hadîsi de bunu gösterir. Seslerini yükseltmeleri mahzurlu olmasaydı, onlar da sesle ikaz ederlerdi, derler. Kadının güfteli ve makamlı tegannisinin yabancı erkekler için haram olduğuna ise hemen hemen ittifak vardır. Çünkü bundan ancak erkeklik fıtratında bir arıza olanlar etkilenmezler. Ancak Hanefilerde genel kabul gören görüşe ve Şâfilere göre ise kadının bizzat sesi avret değildir. Çünkü kadınlar seslerini erkeklere duyurmasınlar, diye bir nas yoktur. "Kırıla döküle konuşmayın", 33/32 meâlindeki âyet vardır. Hattâ kadının kocanın dışındaki erkeklerle sertçe konuşması, hem cahiliyye döneminde hem de Islamda onun güzelliklerinden sayılmıştır.bk. Âlûsî XXN/5 Demek ki yasak olan, kadının sesini duyurması değil, kadınlığı ihsas ettirecek tarzda konuşmasıdır. Sonra kadınların alım-satımı, mahkemede şahidlik yapmaları haklarıdır ve bu herkese göre câizdir. Saâdet asrında kadınların erkeklere konuşma anlamında hitap ettikleri; hattâ Halifenin hutbesine müdâhale ettikleri diğer bir yönü ise, bakmak ya da bakışmakla ilgilidir. Bilindiği gibi kadınlara da erkeklere de bakışlarını "kısmaları" emredilmiştir. 24/30-31 Rasûlüllah Efendimiz bakışa ekleme"Ebû Dâvûd, nikâh 43; Timizî, edep 28; Dârimî, rikâk 3; Müsned V/351, 353, 357 buyurmuşlardır. Cumhur fıkıhçıların çoğunluğu kadının yüzünün de avret olduğu görüşündedirler. Hanefilerin çoğunluğu kadının ellerinin ve yüzünün avret olmadığını, ancak fitne söz konusu olduğunda örtmesi gerektiğini söylemişlerdir. Bir kısım Hanefiler ise cümhûra uyarak kadının ellerinin ve yüzünün de avret olduğu görüşünü benimsemişlerdir. Meselâ Aliyyu`1-Kârî bunlardandır. Görüldüğü gibi fitne söz konusu olduğunda kadının ve özellikle genç kızların yüzlerini dahî kapatmaları konusunda ittifak vardır. "Fitne" onun, karşı cinsten olmaklığına duyulan cinsel bağlamda meselenin bir yönünden daha söz edilebilir ki, bu da "teberrüc" yasağıdır. "Teberrüc" kadının, elbise ya da vücudundaki güzelliklerini yabancı erkeklere arzetmesi demektir ve âyet-i kerime ile yasaklanmıştır. 33/33 Süslü bir başörtüsü, alınmış kaşlar, allanmış yanaklar hep "teberrüc" cümlesindendir. Imdi bütün bu durumlara göre Kadın, sesini kırıla döküle kullanmazsa, dış elbisesi dahi, müteberrüc olmazsa, dinleyenlere sürekli bakış imkânı sağlamakla fitneye şehvetli bakışlara sebep olmazsa, erkeklere hitap etmesi, konferans vermesi vb. caizdir denilebilir. Ancak bir sürü erkeğin huzurunda, hem de genç bir kadının, göz göze, yüz yüze uzun süre konuşması halinde bu şartlar gerçekleşmiş olur mu? Olsa bile bunu yapmaya ve yaptırmaya gerek var mıdır? Bunu da ayrıca tartışmak gerekir. Şahsen ben ne mümkün olduğuna ne de gerek bulunduğuna inanıyorum. Şâir Ahmed Sevkî`nin dediği gibi "Bir bakış, bir gülüş ve selamlaşma...Derken konuşma randevu ve buluşma."Bütün bunlar işin fetva denemeyecek genel boyutlarıdır. Sözkonusu olacak zaman ve mekanla alâkalı olarak mesele fetvâ boyutlarında düşünüldügünde, değerlendirmeye başka şeyler de alınır. Meselâ; cinsel fitnenin ötesinde başka bir fitne, mevcut şartlarda genel olarak ülke müslümanlarının maslahati, özel olarak, olay mahallindeki insanların idarecilerin maslahati, meselenin daha sonra aynı okullarda kapalı olarak okumak isteyen kızları ilgilendirme biçimi vb... Bütün bunlar hesaba katılırsa, bendeniz kanaat olarak şunları söyleyebilirim Bu olayın, faraza, bir ilâhiyat fakültesinde olacağını düşündüğümüzde; meselâ kız konuşmacıyı dinleyen bir delikanlı, uzun süre göz göze gelmenin etkisiyle, konuşma sonrası bu seyrettiği kızcağızı gayr-i ihtiyarı takip edecek ve kendi sınıfını şaşırıp yanlışlıkla onun sınıfına girecek kadar psikolojik dengesini kaybediyorsa, böyle bir düzenleme, velevki fanatikler tarafından olsun, gürültü çıkarmaya vesile ediliyor, böylece idarenin başı derde sokuluyor, neticede de daha üst çevrelerin müdahalesi davet edilerek, bu okula ileride daha az kız talebenin alınma planlarına yardımcı olunuyorsa, bunlara benzer başka mahzurlar doğuyorsa, fetva için lokal bir olumsuzluk var ve bu iş, orada müslümanların maslâhâtıyla çatışıyor ve o noktada câiz değil demektir. Kızların da sosyal ilişkilerde gelişmesi, konuşma kabiliyeti kazanması maslahatlarına ise, o takdirde bunu, kendi hemcinslerinden oluşan bir sınıfta yapmalıdırlar.
İslâmiyet kişiyi fitne ve fesada sürükleyen görüntü, davranış ve hallere karşı koruyucu tedbirler almıştır. Çünkü İslâm’da insanın safiyet ve vakarının muhafazası ve bozulmaması esastır. Bu tedbir ve koruma hem erkek için, hem de kadın için eşit seviyede yandan insana verilmiş olan özellik, kabiliyet ve farklılıklar bir başkasının vebal altına girmesine sebep olmamalı… Yanlış duygulara kapılmasına meydan vermemeli… Nefsini zû’l-Celâl tarafından kadına ihsan edilen sesi de bu çerçeve içinde düşünmek gerekir. Esas itibariyle başta insan olmak üzere hiçbir varlığın sesi mutlak olarak haram ve günah sınıfına sokulmaz. Çünkü yaratılışında bir haramlık mevcut değildir. Bunun içindir ki, hiçbir ayet ve hadis kadının sesini haram kılıcı bir hüküm Hanefî ve Şâfiî imamları olmak üzere mezhep sahibi müçtehid imamlarımızın rahımehumullah görüşleri de bu merkezdedir. Hatta bütün fıkıh kitaplarında şu hükmü görüyoruzCumhura fakih âlimlerin çoğunluğuna göre kadının sesi avret değildir. Yani bütün müçtehidlere göre kadının sesi haram mezhebi âlimleri ve diğer müçtehitler şöyle derler "Kadının sesi avret değildir. Çünkü kadın alış-veriş yapar, mahkemede şahitlikte bulunur. Bunun için sesini yükselterek konuşmak zorunda kalır.” [Muhammed Ali es-Sâbûnî, Tefsîru Ayati’l-Ahkâm, 2, 167]Kadının sesinin avret olmadığının gerekçesi, İslâm’ın ilk uygulamalı devri olan Asr-ı Saadet’tir. Yani Peygamber Efendimizin ve sahabelerin uygulayış biçimidir. Bu uygulanış biçimi üç şekilde görülüyor1 Peygamber Efendimizin hanım sahabilerlerle konuşması, onların sorularına cevap vermesi, şikayetlerini dinlemesi, ihtiyaç ve taleplerini karşılamasıdır. Bir örnek olması bakımından şu hadis-i serifi nakledelimAmr bin Şuayb rivayet ediyor “Bir kadın, yanında kızı ile birlikte Rasûlullaha geldi. Kızın kolunda iki altın bilezik vardı. Rasûlullah kadına sordu- “Bu bileziklerin zekatını veriyor musun?” Kadın,- “Hayır, vermiyorum” diye cevap verdi. Bunun üzerine Rasûlullah tekrar sordu- “Peki, kıyamette bu iki bilezik yerine Allah’ın sana ateşten iki bilezik taktırması hoşuna gider mi?” Kadın iki bileziği hemen çıkarıp Rasulüllaha uzattı ve,- “Bunlar artık Allah ve Rasûlüne aittir” dedi. [Tirmizî, Sünen, Zekat,12]2 Sahabiler gerek Peygamberimizin hanımlarına gerekse diğer hanım sahabilere hadis ve benzeri durumlarda soru sorarlar, konuşurlar ve pek çok mevzuda bilgi Yine sahabe döneminde kadınlar, halifelere şikayetlerini dile getirirler veya dini meselelerde diğer sahabilere bilmediklerini sorup öğrenirlerdi. Bununla ilgili de bir örnek verelimKadının biri Hazret-i Ömer’e gelerek,- “Yâ Emire’l-mü’minin! Kocam geceleri ibadet eder, gündüzleri de oruç tutar” şeklinde şikayette bulundu. Hz. Ömer,- “Ne demek istiyorsun? Kocanı geceleri ibadet etmekten ve gündüzleri oruç tutmaktan alıkoymamı mı istiyorsun?” dedi. Bunun üzerine kadın başka bir şey söylemeden çıkıp gitti ve biraz sonra gelip aynı şikayetini dile getirdi. Hazret-i Ömer kadına yine aynı cevabı verdi. Bu durumu gören Ka’b bin Sur söze karıştı ve- “Yâ Emîre'l-mü’minîn, kadının hakkı var. Ceneb-ı Hak erkeğe dört kadınla evlenebileceğine müsaade ettiğine göre, dördüncü gün kadının hakkıdır” defa Hazret-i Ömer kadının kocasını çağırtıp, dört günde bir oruç tutmamasını ve her dört gecede bir kadının yanında yatmasını emretti. [Muhammed Yûsuf Kandehlevî, Hayâtü’s-Sahabe, 3, 349]Ancak diğer bütün mubah meselelerin mahiyet değiştirip mahzurlu bir hal almasında olduğu gibi, kadının sesi meselesinde de aynı durum söz konusudur. Kadının sesi mubah, masum ve meşru olmasına karşılık hangi sebeplerden dolayı “avret” olur, yani nasıl olursa yasak sınıfına girer, yabancı erkeklerin dinlemesi haram olur? Şimdi de bunları sesi yaratılışı gereği dikkat çekicidir. Özellikle ses normalin dışında bir tonda çıkarsa, bir takım mahzurları / sakıncaları da beraberinde getirmekte ve dini tabiriyle “fitne”ye sebep ki, haram olan sesin kendisi değil de, kontrol dışı bir mahiyet suresinin 32. ayet-i kerimesi bu husustaki ölçüyü Rasûlullah Efendimizin hanımları validelerimizin şahsında şöyle veriyor“Ey Peygamber hanımları! Siz herhangi bir kadın gibi değilsiniz. Eğer halinize lâyık bir takvâ ile korunacaksanız, yabancılarla câzibeli bir şekilde konuşmayın ki, kalbinde fesat blunan bir kimse bir ümide kapılmasın. Konuşurken vakarla/ciddiyet ve ağırbaşlılıkla söz söyleyin.”Müfessir Vehbi Efendi bu ayeti tefsir ederken, “Söylediğiniz söz fitneye sebep olmasın. Yani câzibeli ve ecânibi yabancı erkekleri şüpheye düşürecek bir halde edâlı ve nâz u istiğnâ ile söylemeyin” şeklinde izah getirmektedir. Elmalı’lının ifadesiyle; “Yayılarak, kırıtarak, sınık, yılışık' olduğunda 'kalbi çürük, kötülüğe meyilli kimseler' bir ümide kapılırlar. Bundan dolayı da günaha girilmiş olur."Vehbe Zuhayli bunu normal konuşmalardan fazla olarak dinî muhtevada da olsa aynı gerekçe ile mahzurlu görür "Kadının, Kur’an şeklinde de olsa, coşkulu ve nağmeli olarak okumakta iken seslerini işitmek haramdır. Çünkü bunda fitneye sebep olma korkusu vardır." [el-Fıkhu'l-İslâmî ve Edilletuhû Terc. 1, 467]İbn Âbidîn rh. ise meseleye şu şekilde bir açıklık getirir“Tercih edilen görüşe göre kadının sesi avret değildir. Yalnız zekâsı kıt olanlar zannetmesin ki, biz kadının sesi avrettir demekle konuşmasını kasdetmiyoruz. İhtiyaç halinde ve benzeri durumlarda kadının yabancı erkeklerle konuşmasına cevaz veriyoruz. Yalnız kadının yükses sesle konuşmalarını, seslerini uzatmalarını, yumuşatmalarını ve nağmeli bir şekilde okumalarını câiz görmüyoruz. Çünkü bunlarda erkekleri kendilerine meylettirmek ve şehvetlerini tahrik etmek vardır. Kadının ezan okuması da bundan dolayı câiz olmamıştır.” [İbn Âbidîn, Reddü'l-Muhtâr ale’d-Dürri’l-Muhtâr, 1, 272]Bu hükmü Faruk Beşer de veciz bir şekilde şöyle dile getirir“Kadın her şeyiyle olduğu gibi sesiyle de çekici, büyüleyici ve tahrik edicidir ve aslında bu onun çirkin olduğunu değil, güzel olduğunu gösterir. Birer nimet demek olan çekici yönlerini, bu arada sesini fitneye sebep olmak ve tahrik etmek için kullanırsa, yani konuşmasını kırıla-döküle ve kadınsı biçimde yaparsa, ya da normal konuşurken zaten tahrik edici olan sesini nağmeli sözlerle daha da etkileyici hale getirirse, sesi avret olduğundan değil de, fitneye sebep olacağından haram olur. Vakarlı ve karşısındakine ümit kestirici edayla konuşursa haram olmaz." [Hanımlara Özel İlmihal, 314]***Sonuç“Açıkça görüldüğü gibi, eğer fitneden emin ise kadının sesi haram olmaz. Ancak, erkeklerin, kadınları fitne ve fesada götüren hallerden uzak tutmaları gerekir." [es-Sâbûnî, Tefsiru Âyâti’l-Ahkâm, 2, 167]Yüksek sesle Kur’an okumada, şiir ve ilahide ses incelip kalınlaştığı, nağmeli olduğu ve cazip bir mahiyete büründüğü için yabancı erkeklerin duyacağı şekilde söylemek beraberinde mahzurları da sesli olarak Kur’an okumaları, zikretmeleri de şayet yabancı erkekler duyacaksa, yine aynı kategoriye girmekte ve bir takım yanlış duyguların uyanmasına sebebiyet vereceğinden ezanda olduğu gibi müsaade edilmememiş, caiz görülmemiştir. Fakat kendi aralarında sesli olarak Kur’an okumalarında ilahi söylemelerinde ve zikretmelerinde haliyle mahzur olmaz. ******************Kadının sesi haram mı?Sual Kadınların seslerini erkeklere duyurmaları haram mıdır?CEVAPKadınların, yabancı erkeklerle lüzumsuz yere konuşmaları, şarkı, hatta Kur’an, mevlid, ezan okuyarak seslerini erkeklere duyurmaları büyük günahtır; ancak, alışveriş gibi ihtiyaç olunca, fitneye sebep olmayacak şekilde, ihtiyaç kadar ciddi konuşmaları caizdir. Tergib-üs-salat, HadikaBir âyet-i kerime mealiEy nebi hanımları, siz diğer kadınlar gibi değilsiniz. Allah’tan sakının, edalı, yumuşak konuşmayın, kalbi bozuk olan, ümide kapılır; hep ciddi konuşun! [Ahzab 32]Peygamber hanımları olan annelerimizin yumuşak konuşmaları caiz olmayınca, başka kadınların yumuşak konuşmaları nasıl caiz olabilir? Annelerimize kötü gözle bakan çıkabileceğine göre, diğer kadınlara kötü gözle bakan çıkmaz mı? Bir hadis-i şerif meali de şöyledirEy kadınlar, mahreminizle konuşun, namahremle konuşmayın! [Ramuz, İbni Said]Demek ki, ihtiyaçsız yabancı erkekle konuşmak caiz değildir. İhtiyaç olunca ihtiyaç kadar ciddi konuşmak caizdir. Cariyelerin şarkı söylemeleri, hür kadınlar için örnek gösterilemez. Hür kadın şarkı söyleyerek sesini duyuramaz. Bir hadis-i şerif meali şöyledirŞarkı söyleyen kadını dinlemek ve yüzüne bakmak haramdır. [Taberani]Hazret-i Ömer, mehrin azaltılmasını tavsiye edince, perde arkasından yaşlı bir kadın, Nisa suresinin, Bıraktığınız eşinize, yüklerle [altın mehir] vermiş de olsanız, ondan bir şey geri almayın mealindeki 20. âyetini okuyor; çünkü ihtiyar kadının sesi haram kadın, yabancı erkeğe selam veremez, aksıran erkeğe bir şey söylemez ve kendine söylenince de cevap vermez. Hamevi Eşbah şerhiKadınların seslerini erkeklere duyurması haramdır. Bazı âlimler, ihtiyaç zamanında, ihtiyaç kadar ve sert, ciddi konuşmaları caiz olup fazlası yine caiz olmaz buyurmuşlardır. Tezkiye-i ehli beytAllahü teâlâ, kadının namahremle yumuşak sesle konuşmasını men ediyor. Mektubat-ı Rabbani 3/41Kadınların, saçı, başı ve kolları açık sokağa çıkmaları ve yabancı erkeklerle lüzumsuz yere, konuşmaları, şarkı söyleyerek, hatta Kur'an, mevlit, ezan okuyarak seslerini erkeklere duyurmaları büyük günahtır. Ancak yabancı erkeklerle, alışveriş gibi, ihtiyaç olduğu zaman, fitneye sebep olmayacak şekilde, sert ve ciddi konuşmaları caizdir. Tergibüssalat, Hadika, S. Ebediyyeİbni Abidin hazretleri de buyuruyor kiTercih edilen kavle göre kadının sesi avret değildir. Bahr’da Hilye’den naklen, En münasibi budur, Nehir’de ise, İtimada şayan budur denilmiştir. Bu kavlin zıttı kaviller de vardır. Nevazil’de, Kadının sesi avrettir. Onun Kur’an-ı kerimi kadından öğrenmesi daha makbuldür. Bundan dolayıdır ki, Peygamber aleyhisselam, Tesbih erkeklere, el çarpmak ise kadınlara mahsustur buyurmuştur. Kadının sesini erkeğin işitmesi doğru değildir deniliyor. Kâfi kitabında ise, Kadın aşikâre telbiye yapamaz; çünkü sesi avrettir denilmiştir. Yine Bahr’da bildirildiğine göre, Muhit’in ezan babında bu kavil tercih edilmiştir. Fetih kitabının sahibi diyor ki Bu kavle göre kadın namazda Kur’anı aşikâre okusa namazı bozulur, denilirse yerinde olur. Onun için Peygamber aleyhisselam, imamın yanıldığını bildirmek için kadının sesle tesbih getirmesini men etmiş; ona el çarpmayı söylemiştir. Burhan, Halebi, Münyet-ül-kebir şerhinde onu tasdik ettiği gibi İmdad kitabının sahibi de bu sözü kabul etmiştir. İmam-ı Ebul Abbas Kurtubi diyor ki Zekâsı kıt olanlar, biz kadının sesi avrettir demekle konuşmasını kastettiğimizi zannetmesinler! Bu anlayış doğru değildir. Biz yabancı erkeklerin ihtiyaç halinde kadınlarla konuşmasına caiz diyoruz. Yalnız, kadınların yüksek sesle konuşmalarını, seslerini uzatmalarını, yumuşatmalarını ve nağmeli okumalarını caiz görmüyoruz; çünkü bunlarda erkekleri kendilerine meylettirmek ve şehvetlerini harekete getirmek vardır. Kadının ezan okuması bundan dolayı caiz olmamıştır. Redd-ül muhtarDemek ki, kadının yabancı erkekle ihtiyaçsız konuşması caiz değildir. İhtiyaç olmasa da, yumuşak, cilveli konuşmazsa caiz olur denilemez. Erkeklerle lüzumsuz ciddi konuşmak caiz olsaydı, erkeklere ciddi şekilde selam vermeleri, erkekler aksırınca, onlara yerhamükellah demeleri, ezan ve ikamet okumaları da caiz olurdu. Şu kadar var ki, ihtiyaç olunca, ihtiyaç kadar ciddi konuşmaları caizdir, ihtiyaçsız caiz değildir. Bu inceliği iyi çalgısız nağmeli sese sima [teganni] denir. Çalgı aleti ile birlikte olan insan sesine gına [müzik] denir. Gına haramdır. Çalgı ve kadın sesi, sima değil gınadır, haramdır. Dürr-ül-mearifİşte bundan dolayı, atalar, Para sesi, kadın sesi, su sesi demişlerdir. Kadın sesi gına olmasa, yani hoşa giden etkili bir ses olmasa böyle söylemezlerdi. Şair de diyor kiDünya kurulalı etkili olmuş,Para sesi, kadın sesi, su işimizde yetkili olmuş,Para sesi, kadın sesi, su
kadının erkekle konuşması haram mi