🦬 Üstün Zekalı Çocuğu Olan Varmı
bYV7EKf. ?Üstün zekâlı çocukların tespitinde erken teşhisin önemli bir yeri var. Çocuğumuzun üstün zekalı olduğunu anlamak ve ona göre bir eğitim almasını sağlamak için nelere dikkat etmeliyiz? - 1105 Son Güncellenme - 1108 Güncelleme - 1108Bu konuda en büyük görev aileye düşmektedir. Peki, anne-babalar olarak hangi özellikleri gözlemlersek çocuğumuzun üstün zekâlı olduğu konusunda fikir sahibi olabiliriz?Tüm Üstün Zekalılar Derneği TÜZDER Genel Müdürü Tunahan Coşkun, yetenekli çocukların sahip olabileceği bazı özellikler hakkında önemli bilgiler verdiBU ÖZELLİKLER VARSA ÇOCUĞUNUZ ÜSTÜN ZEKALI OLABİLİR*Bebeklikten itibaren aşırı hareketlilik. *Anne-babayı erken tanıma ve gülerek bunu belli etme. *Hassas bir bünyeye sahip olma; etiket, battaniye gibi ürünlere reaksiyon gösterme. *Erken konuşmaya başlama; örneğin yaşıtları iki kelimeli cümleleri iki yaşında söyleyebilirken onlar bir yaşında söyleyebilirler.*Kendi başlarına okumayı öğrenebilir; ancak yazma konusunda bu kadar başarılı olamazlar çünkü kas gelişimleri aynı hızda devam etmez. *Kelime hazneleri geniştir; kolay ezberleyip, ezberledikleri şeyleri hafızalarında uzun süre saklayabilirler. *Karşısındaki insanların duygu ve düşüncelerini kolayca tahmin edebilirler. *Liderlik yetenekleri üst düzeydedir. *Rutin işlerden çabuk sıkılırlar ve işleri kendi bildikleri gibi yaparlar. *Aşırı duygusal olabilirler. *Kendilerinden daha büyük çocuklarla vakit geçirmek isterler. *Kitaplara ve görme alanındaki nesnelere karşı aşırı ilgi anne-baba ve eğitimcilerin önemli bir hususu kesinlikle atlamamaları gerekir. Bu özelliklerin bir kısmı normal zekâ düzeyine sahip çocuklarda da görülebilir. O yüzden ebeveynler bazen konusu özelliklerin farklı zamanlarda da çocuklar üzerinde görülme ihtimali olabilir. Üstün zekâlı çocuklar bu özelliklerin tamamına ya da bir kısmına sahip olabilirler. Burada vermiş olduğumuz özelliklerin birçoğunu çocuklarınızda gözlemliyorsanız mutlaka bir uzmana danışarak çocuğunuz için yol haritasını ZEKÂLI ÇOCUKLARA SAHİP AİLELERE TAVSİYELERAnne babaların yapması gereken en önemli şey onların diğerlerinden farklı olmadığını sadece belirli özelliklerinin daha fazla geliştiğini kabul çocukların sergilemiş olduğu her davranışı üstün çocukların da gösterebileceğini asla ihtiyaçlarını karşılayabilecek ortamlar oluşturarak mutlaka profesyonel bir yardım dengeli bir yaşam alanı oluşturarak onu bütün yönlerden gelişebileceği etkinliklere dâhil çocukların en önemli özelliklerinden biri de meraktır. Bazen yetişkinler çocuklarının sorularını yanıtlamakta zorlanabilirler. Böyle durumlarda çocuğa karşı tepkisiz kalmak yerine, çocuklarının gereksinimini karşılayacak başka çözüm yolları bulmalıdırlar. Örneğin, kitaplardan, ansiklopedilerden ve uzman kişilerden faydalanmak tutarlı bir disiplin uygulamalıyız. Üstün çocuklara üstünlüklerinden dolayı özel imtiyazlar Park gibi yaz okulu uygulamalarına tabi tutarak çocuğun sosyal, zihinsel ve ruhsal gelişimine katkı sağlayacak çalışmalara dahil edebilirler. Üstün zekâlı çocuklar geleceğin bilim adamları, liderleri, yazarları ve fikir adamlarıdır. Böylesine değerli bir hazine kesinlikle israf edilmez. Osmanlı’da, ABD'de, İngiltere'de, Almanya’da diğer dünya ölçeğinde söz sahibi olmak isteyen ülkelerin eğitim programlarında olduğu gibi bu tür çocukları tespit etmek ve onlar için gerekli eğitim ortamları oluşturmak milli ve manevi duyguları yüksek, sağduyulu insanlar için önemli bir vazife olarak TESTİ YERİNE BİREYİ BÜTÜNCÜL TANIMA PROGRAMIÇocukların gösterdiği bir takım özellikler onların gelişimleri hakkında bize ciddi veriler ortaya koyar. Genel olarak erken konuşma, okuma ve yazmayı öğrenme, kuvvetli hafıza, aşırı merak ve özel ilgi alanlarına sahip olma, üst yaş grupları ile iletişim kurma isteği gibi özellikler bu noktada referans aldığımız bazı özelliklerdir. Bu ifadeleri düşündüğümüzde de anlaşılacağı gibi asıl kriter çocuğun özellikle zihinsel performans gerektiren faaliyetlerinde yaşıtlarından ciddi bir farklılık göstermesidir. Genel gözlemler önemli verileri görmemizi sağlar ancak net tespitin yapılabilmesi için konusunda uzman bir psikolog/psikolojik danışman ile bir zekâ testi çalışması yapılması ve çocuğu gözlemlemesi gerekmektedir. Burada dikkat edilmesi gerekli olan bazı kriterler bulunmaktadırYapılan testten beklentimiz çocuğu üstün zekâlı/parlak zekâlı/normal zekâlı gibi kavramlarla etiketlemek kesinlikle olmamalı. Beklentimiz, çocuğu tanımak onun gelişmiş ve gelişmemiş alanlarını görüp gerekli tedbirleri almak gelişmemiş alanları desteklemek, yetenek alanlarını parlatmak olduğunca zeka testini çocuğun gündeminden uzak tutmak Gireceği çalışmayı zeka testi olarak değil de bir öğretmeninin onunla tanışmak, onu daha iyi tanıyabilmek için yaptığı bir çalışma olarak görmesini olan zeka testi çalışmasını ve sonucunu sadece konuyu ilgilendiren anne, baba, öğretmen vb. birkaç kişinin bilmesi; olayların, çocuğa doğru aktarılmasını daha mümkün kılacaktır. Ayrıca TÜZDER olarak çocuğu sadece bir IQ testi ile tanılamaya çalışmak yerine Bireyi Bütüncül Tanıma BBT programını tavsiye ediyoruz. Bu çalışma ile çocuğu çok yönlü tanıma esas alınmıştır.”
Çocuklar her ailenin geleceğidir. Tüm yatırımını onlara yapar. Uğur İlyas CANBOLATOnların sağlıklı olması, iyi gelişmeleri, düzgün eğitim almaları, hayat başarısını elde etmeleri her ailenin önceliğidir. Peki bunlar her ebeveyn için aynı kaygılar olmasına rağmen üstün zekalı çocuğa sahip olan kişilerin durumu nedir? Çocuğun üstün zekalı olması aileye farklı külfetler getirmekte midir? Çocuğun kendisine ne gibi zorluklar getirmektedir? Çevresi ve arkadaşları ile ne gibi uyum problemleri yaşamaktadır? Aynı şeyleri yapar aynı zevkleri paylaşırlar mı? Algılamaları, ilgileri, merakları hangi yöndedir? Evde ve sınıftaki durumları ne olmalıdır? Özellikleri onlara özel davranılmaları sonucunu getirir mi? Yaşadıkları yalnızlık çözülmezse onları hangi riskler beklemektedir? Üstün zekalı çocuklar konusunda zihnimdeki tüm soruları NPİ Etiler Psikolojik Danışma Merkezi'nden Uzman Çocuk Psikologu Yasemin Kalkavan'a yöneltmeye çalıştım. Aldığım cevapları siz okuyucularının yararlanması dileği ile Zeka nedir diyerek başlamak istiyorum!- Zeka, genel zihinsel kapasite, kavram ve algı yardımıyla soyut ve de somut nesneler arasındaki ilişkiyi kavrayabilmektir. Zeka soyut düşünebilme, sosyal akıl yürütme, muhakeme etme, planlama yapabilmektir. Bu zihinsel işlevleri uyumlu şekilde bir amaca yönelik olarak kullanabilme, öğrenebilme ve deneyimlerinden faydalanabilme yetenekleri zeka olarak adlandırılmaktadır. - Zeka durağan bir şey midir yoksa geliştirilebilir mi?- Evet… Zekanın farklı tanımları var. Buna karşılık zekaya ilişkin kuramların tümü zekanın geliştirilebilecek bir kapasite ya da potansiyel olduğu ve biyolojik temellerinin bulunduğu noktalarında birleşiyor. Buna göre zeka, bireyin doğuştan sahip olduğu, kalıtımla kuşaktan kuşağa geçen ve merkez sinir sisteminin işlevlerini kapsar. Deneyim, öğrenme ve çevreden kaynaklanan etkenlerle biçimlenen bir bileşimdir. - Zeka türlerinin başarıyla ilişkisi var mıdır?- Zeka tek bir boyutta değildir. Her birey farklı derecelerde zekaya sahiptir. Kişiler zeka türlerine çeşitli düzeylerde sahip olarak doğarlar. Bu zeka türlerinden bazılarına daha fazla eğilim gösterirler. Fakat çeşitli faktörler çocuğun eğilim gösterdiği zeka türünü bazen geliştirir bazen de gelişimini engeller. - Bu konuyu bir örnekle açabilir miyiz daha iyi anlaşılması için? -Tabii. Şöyle bir örnek verebilirim. Ekonomik düzeyi düşük bir ailede yetişen bir çocuğun müziğe eğilimi oldukça fazladır. Buna rağmen aile bu eğilimini destekleyemezse çocuğun bu yönünün gelişimi engellenmiş olur. Ya da kırsal kesimde yetişen bir çocuk düşünelim. Şehirde büyüyen bir çocuğa oranla bedensel zekasını daha çok geliştirme olanağı bulur. Bunun yanı sıra çevresel faktörler de burada çok önemlidir. Çocuğun eğilimi olmasa da farklı zeka türlerinin gelişimine katkıda bulunabilir. Yine bir örnekle anlatmak istersek; çocuğun matematik yönünden kuvvetli aile bireyleri içerisinde yetişmiş olması ve sonsuz destek alıyor olması çocuğun matematik zekasının gelişimine oldukça katkıda bulunacaktır. Bu bağlamda bakıldığında eğilim gösterilen zeka türü ile başarı arasındaki ilişki de yadsınamaz. Her birey güçlü olan bir zeka türüne sahiptir. Bu yönde desteklendiğinde başarı düzeyinin artacağı son yıllarda daha da kabul görmeye başladı. Bu duruma şöyle örnekler verilebilir Dünyada başarılı atletler, müzisyenlerin girdikleri IQ sınavlarından düşük puan almalarına rağmen başarılarını farklı alanlarda kanıtlamışlardır. Bunun nedeni nedir? Bakıldığında bu kişilerin zihinsel yeterliliğinin farklı olması, farklı ilgi ve beceri alanlarına sahip oldukları zeka türlerinin olmasıyla açıklanabilir. - Dahi çocuklar bu zeki çocuklar arasından mı çıkmaktadır?- Üstün zekalı çocuklar kimlerdir? Geçerliliği ve güvenilirliği olan zeka testlerinden sürekli olarak 130 ve daha yukarı zeka bölümü sağlayan, kendi yaşıtlarından rastgele seçilmiş bir kümenin %98'inden üstün olan çocuklardır. Burada şunu bilmemiz gerekir. Her zeki çocuk dahi değildir. Zeka, dahilik için bir merkezi oluşturmasına rağmen dahi çocuklar her zaman zeka testlerinde performanslarını gösteremeyebiliyorlar. Ya da okulda başarılı olamayabiliyorlar. - Peki dahi olarak bilinen çocukların zeka seviyeleri nedir?- Genel olarak bilinen standardizasyonu olan zeka testlerinde 140 ve üzeri puan alan çocuklar dahi olarak bilinirler. Zekilik ya da dahilik sonradan olunan bir durum değildir. Yani her zeki çocuk ben dahi olmak istiyorum diyerek dahi olamaz. - Zeki çocuk aynı zaman da akıllı çocuk anlamına gelir mi? -Süper zekalı çocuklarda hiperaktivite görünür mü? Hiperaktiflerin zeki çocuklar olduğu yönünde yaygın bir kanaat var. Buna bakışınız nasıl?-Toplumumuzda "hiperaktif çocuk zeki olur" gibi bir kavram vardır. Oysa öyle değildir. Hiperaktivite, beyindeki dikkat ve davranış kontrolü ile ilgili kısımların farklı işlemesi ile meydana gelen bir rahatsızlıktır. Bu çocukların çoğu normal zekaya sahiptirler. Hem hiperaktif hem de zeka seviyesi yüksek çocuklar da olabilir. Ancak bu çocukların zeka seviyesinin yüksek oluşu hiperaktivitelerine bağlanmamalıdır. Ayrıca hiperaktif olduğu halde zeka sorunu yaşayan çocuklar da vardır. Hiperaktivite ile zeka arasında bir bağlantı yoktur. Bu sorunu yaşayan ebevynler "demek ki çocuğum çok zeki" deyip hiperaktivite sorununa duyarsız kalmamalılar. - Toplum bu zeki çocuklara neler borçludur?- Ülkemizde üstün zekalı çocukların sorunlarını çözmeye yardım edecek, anne babalara rehberlik edecek kuruluşlar yok denecek kadar azdır. Her ilçede bulunan Rehberlik Araştırma Merkezleri, çocukları tanımlamada yardım edebilecek nitelikte kuruluşlardır. Ancak yönlendirme ve bir programa ayırma türünden hizmetler ülkemizde kolaylıkla sağlanabilir türden değildir. Tabii ki bu çocukların doğru yönlendirilmesi, üstün yeteneklerini ve zekalarını doğru yönde kullanabilmeleri için toplumun yapması gereken çok şey vardır. Öncelikle bu bireyler tanılanıp değerlendirilmeli… Potansiyelleri belirlenmeli… Ardından gereksinimlerini en iyi şekilde karşılayacak eğitim programına ihtiyaç vardır. - Bahsettiğiniz bu ihtiyacı biraz daha açık formüle edebilir misiniz?- Tabii… Sağlanması gereken eğitim hizmetlerini üç ana başlık altında toplamaya çalışayım. Hızlandırma, gruplama ve zenginleştirme. Hızlandırma, çeşitli uyarlamalarla bir programın normal sürecinden daha önce tamamlanmasıdır. Okula erken başlayabilir. Sınıf atlama, ileride olduğu derslerde sınıf atlama olabilmelidir. Programları süresinden daha kısa sürede tamamlayabilmeli… Kurslar alabilmelidir. Bunun gibi pek çok şekilde uygulamalar yapılabilmektedir. Gruplama nasıl yapılabilir? Normal sınıftaki üstün yetenekli öğrenciler için küme gruplamaları, özel bir sınıfta gruplandırma ya da özel bir okulda gruplandırma şeklinde olabilir. Ayrıca çeşitli özel yan kurslar, özel çalışmaların da yapılmasını gruplama altında toplayabiliriz. Zenginleştirmede ise normal sınıf programında üstün yetenekli öğrencilerin özelliklerine ve gereksinimlerine uygun uygulamaların yapılmasıdır. Bunun için normal sınıf içinde farklılaştırılmış öğrenme deneyimlerinin planlanması gerekmektedir. Az da olsa üstün zekalı çocukların eğitimi ile ilgili bir çalışma Milli Eğitim Bakanlığı kuruluşu altında başlatılmıştır. Bu proje üstün yetenekli öğrencileri normal eğitim programlarından arta kalan zamanlarda eğitilmelerini amaçlamaktadır. Sözü edilen eğitim etkinlikleri bağımsız okul niteliğindeki Bilim, Sanat Merkezlerinde verilmektedir. - Zeka türüne göre çocukların yönlendirilmesinin önemi nedir? Bu ne kazandırır?- Üstün yetenekli çocuklar bilgiye aç olurlar. Aynı anda pek çok alanda yetenekleri vardır. Hem bilgi açlıklarının doyurulmasına hem de kabiliyetlerinin geliştirilmesine ihtiyaç duyarlar. Bu çocuklar ülkenin en önemli kaynaklarından birisidir. Bu çocukların heba edilmemeleri gerekir. Ülkeye faydalı birer birey olarak yetişebilmeleri için yeteneklerine göre yönlendirilmeleri önemlidir. Özel yetenekli çocuklar 3-8 yaşları arasında teşhis edilmelidir. Aksi takdirde yönlendirme yapmak için geç kalınmış olur. - Üstün zekaya sahip çocukların yönlendirilmemeleri halinde ne gibi riskler söz konusudur?- Üstün yetenekliler kapasitelerine uygun eğitim almadıkları takdirde hem bu yeteneklerinin körelmesine hem de psikolojik olarak sıkıntıya düşmelerine neden olabilir. Bir çok üstün zekalı çocuk, hiç ders çalışmadan normal bir sınıfta okutulan konuları rahatça anlayabildikleri için ders çalışma alışkanlığı edinemezler. Bu da ilerideki akademik başarılarını olumsuz etkiler. Bu çocuklar fark edilmedikleri ya da yeterince destek görmedikleri zaman olumsuz davranışlarıyla dikkat çekmeye çalışırlar. Bu çocuklar toplum için büyük bir risk grubu oluşturmaktadır. Riskli ve meydan okuyucu bir eğitim ortamının sağlanmaması çocuğu köreltebilir. Üstün yetenekli çocuk tespit edildiği takdirde öğretmeni ona daha zengin bir öğretim imkanı sunmalıdır. Ayrıca ebeveyn, çocuğun diğer yeteneklerini ortaya çıkarıcı örneğin, spor, resim, müzik, tiyatro gibi faaliyetlerde bulunması için zemin hazırlamalıdır. - Yüksek zekalı çocuklar ile vasat zekalı çocuklar arasındaki temel farklar nelerdir?- Üstün zekalı ve yetenekli çocuk fen, sosyal, matematik, edebiyat gibi akademik bir alanda veya sanat, yaratıcılık, önderlik vasıfları yönünden yaşıtlarından ileri düzeyde performans sergileyen çocuktur. Çoğu zaman ileri gelişmişlikleri ebeveynleri, çevredeki insanlar ya da öğretmenleri tarafından kolayca fark edilir. Üstün zekalı çocuklar bebeklikten itibaren yaşıtlarına göre daha farklı gelişirler. Mesela normal çocuklara göre daha erken yürür, konuşurlar. El ve parmaklarını rahatça kullanabilirler. Normal bir çocuk ilk kelimesini yaklaşık 8. ayında söylerken üstün zekalı çocuk ilk kelimesini ortalama 5,5 aylıkken söyleyebilir. 1,5 yaşına gelmeden önce de basit cümlelerle kendisini ifade edebilmektedir. Üstün zekalı çocukların hafızaları çok kuvvetlidir. Pek çoğu okula başlamadan önce kendi kendisine okumayı öğrenir. Bazı çocuklar ebeveynlerinin desteği ile okul öncesi dönemde okuma öğrenebilir ama üstün zekalı çocuklar bunu kendi başlarına yapabilirler. - Yüksek zekalı çocuklar temel karakteristiği nedir? Diğerlerinden hangi davranışları sebebiyle ayrılırlar?- Üstün zekalıların bir bölümü gerek anne-babaları gerekse öğretmenleri tarafından kolayca fark edilemezler. Hatta bazen yanlış yorumlanabilirler de. Bu çocukların bazıları arkadaşları ya da öğretmenleri tarafından farklı davranışları olan, değişik fikirlere sahip acayip çocuklar olarak da tanımlanabilirler. Üstün zekalı çocukların bir bölümünün tanılaması, teşhis konması zor olmasına karşılık bu çocuklar belirgin bazı özellikleri ile akranlarından ayrılırlar. - Nedir bu özellikler? İyi anlaşılması için maddeler halinde alabilir miyim?- Elbette… Maddeler halinde şöyle anlatmaya zekalı çocukların çoğunluğunun gösterdiği en belirgin özellik küçük yaşlarda çok geniş sözcük dağarcığına sahip olmalarıdır. Ayrıca oldukça dikkatli gözlem yaparlar. Her şeye karşı meraklı davranışlar sergilerler. Fotografik hafızaları vardır bu çocukların. Örneğin gördükleri bir objeyi en ince ayrıntısına kadar hatırlar sonra da çiziverirler. Dikkatlerini odaklama sürelerin diğer yaşıtlarına göre daha fazladır. Sosyal akıl yürütme ve soyut düşünme yetenekleri çok daha erken yaşta gelişmeye başlar. Örneğin, 4 yaşındaki bir çocuk hikaye kitaplarını merakla resimlerine bakarak dinler. Bu yaştaki üstün zekalı bir çocuk ise resimdeki kahramanlar arasındaki ilişkiler, kimler birbirine daha fazla benziyor, kim kimin yavrusu gibi konular ile ilgilenir. Üstün zekalı çocukların ilgi alanları da diğer yaşıtlarına göre çok daha çeşitli ve geniştir. Bir yandan doğadaki canlılar ile ilgilenirlerken aynı zamanda dünyadaki diller konusuna da ilgi çocuklar çevrelerine karşı çok iyi gözlemcidirler. - Zeki çocuklar doğumdan itibaren mi böyle olmaktadırlar? Yani genetik yatkınlık ya da geçiş var mıdır?- Üstün zekalı çocukların bebekliklerinden beri gösterdikleri bazı belirtiler vardır. Gülme eylemine yatkınlıkları vardır. Hareketli bebek olurlar ama hiperaktivite değildir! Bu çocuklar konuşmaya başladıktan hemen sonra kendiliklerinden okuma-yazma öğrenirler. Bu durumdan ailelerinin çoğu kez haberi bile olmaz. Burada hiç bir zorlama gayreti söz konusu değildir. Bu arada bir bölümü rakamları, basit işlemleri yine kendiliğinden öğrenirler. Bir konuyu öğrenmek için onun kaynağına gidip bilgiyi oradan kendi kendilerine almayı yeğlerler. Bu özellikleri yaşamları boyunca korunur. Bu çocukların üstün zekalı olmalarında genetik yatkınlıklarının olduğu bilinmektedir. Zeka sonradan sahip olunmaz fakat yatkınlığı olduğu yetenekleri çevresel faktörlerle geliştirilebilir. - Peki zeka geliştirilebilir mi?- Zekanın oluşumunda genetik yatkınlık oldukça önemli bir rol oynar. Bir çocuğun sonradan üstün zekalı olması mümkün değildir. Doğumundan itibaren bu çocuklar bir takım belirtileri gösterirler. Fakat her çocuğun yeteneğinin olduğu, yatkınlığı bulunan bir alan vardır. Bu alan çocuğun gelişimi sürecinde desteklendiğinde geliştirilebilir. Örneğin, müziğe yeteneği olan ve çocukluğundan itibaren bu yeteneği geliştirilen çocuk ileride çok başarılı bir müzisyen olabilir. Eğer aynı çocuk kırsal kesimde yaşayan ve imkanı olmayan bir ailenin çocuğu ise bu alanı atıl kalabilir. Hiçbir zaman başarılı bir müzisyen olma imkanına sahip olamayabilir. - Bazı aileler çocukları için zeka testi yaptırmaya pek meraklıdır. Yapılan zeka testlerinin bir değeri var mıdır?- Zekanın tanımlanması güçtür. Zekanın tanımı ve ölçülmesi ile ilgili olarak çok sayıda kuram mevcuttur. Zeka dendiğinde aklımıza genellikle zihinsel yetenek gelir. Zeka testi olarak adlandırılan ölçme araçları da zihinsel yeteneği ölçmeyi amaçlarlar. Bir çocuğun zihinsel gelişim geriliğini veya üstün zihin gücünü ortaya çıkarabileceği gibi hangi yeteneklerinin ne kadar gelişmiş olduğunu, hangi alanlarda daha fazla eğilimi olduğunu geçerli ve güvenilir zeka testleri aracılığıyla saptamak mümkündür. - Annelerinin çocuklarının zeka seviyelerini ölçtürme çabalarını nasıl buluyorsunuz?- Çocuk sahibi olan her anne-baba bebeğinin sağlıklı olduğu kadar zihinsel gelişiminin de iyi durumda olmasını ister. Genelde de hemen hemen her ebevyn çocuğunun zekasını merak eder. Çocuğun her becerisi, değişik durumlardaki problem çözme ve akıl yürütme tarzı hep zeka belirtisi olarak yorumlanır. Becerisi ve farklılığı çevresi tarafından da dikkat çeken çocukların aileleri ya ebeveynin isteği ile ya da çevrelerinden gelen "senin çocuğun çok zeki, bir zekasını ölçtür" talebiyle uzmana başvururlar ve çocuklarının zekasını ölçtürmek isterler. Ancak böyle bir merak bir çocuğa zeka testi uygulanması için yeterli bir neden değildir. Sadece çocuğun ne kadar zeki olduğunu ispatlamak için uygulanan test çocuğa zarar verebilir. Öncelikle çocuğun etiketlenmesine neden olacaktır. İyi ya da kötü yönde olan her iki etiketleme de ailenin çocuğu ile olan iletişimine, çocuğun arkadaşları arasında kendisini gördüğü yere kadar değişikliklere neden olacaktır. Zeka ölçümünde sayısal bir veri elde edilmekle birlikte bu veri daha çok klinik değerlendirme için bir anlam ifade etmektedir. Zeka testi uygulama kararı ancak bir uzman tarafından verilebilir. Çocuğun, okulda, evde ve sosyal ortamda yaşadığı akademik, iletişim ve davranış sorunları üzerine uzmanın gerekli gördüğü takdirde yapılabilir. - Zeki çocukların eğitim öğretimleri diğerlerine göre farklılık gösterir mi?- Üstün zekalı çocuklara verilecek olan farklılaştırılmış eğitim, bu çocukları gelişimini ve bireysel başarısını en üst düzeye çıkarmayı hedefler. Üstün yetenekliler kapasitelerine uygun eğitim almalıdırlar. Bu olmadığı takdirde hem bu yeteneklerinin körelmesine hem de psikolojik olarak sıkıntıya düşmelerine neden olabilir. Bir çok üstün zekalı çocuk, hiç ders çalışmadan normal bir sınıfta okutulan konuları rahatça anlayabilirler. Bunun için ders çalışma alışkanlığı edinemezler. Bu da ilerideki akademik başarılarını olumsuz etkiler. Bu çocuklar fark edilmedikleri ya da yeterince destek görmedikleri zaman olumsuz davranışlarıyla dikkat çekmeye çalışırlar. Bu çocuklar toplum için büyük bir risk grubu oluşturmaktadır. Riskli ve meydan okuyucu bir eğitim ortamının sağlanmaması çocuğu köreltebilir. Tekrar vurgulayayım, üstün yetenekli çocuk tespit edildiği takdirde öğretmeni daha zengin bir öğretim imkanı sunmalıdır. - Yüksek zekalı çocuklarda hayat başarısı ne durumdadır?- Üstün zeka ve yetenekteki çocuğun eğitimi çok önemlidir. Doğru eğitim ve yönlendirme ile üstün zekalı çocuklar insanlık tarihine geçecek işler yapabilirler. Fakat uygulanacak yanlış eğitim, onları hem kendileri hem de çevreleri için tehlikeli bireyler haline getirebilir. Üstün zekalıların tipik örnekleri onları sakar, utangaç, sosyal açıdan akranlarıyla uyumsuz gibi gösterse de bir çok araştırma onların tam tersine bir çok şeyi ortalama insandan çok daha iyi yapabilen, iyi, uyumlu, sevilen kişiler olduğunu ortaya koymuştur. Yapılan araştırmalar üstün zekalı bireylerin doğru yönlendirildiklerinde ve doğru eğitim verildikleri takdirde, diğer akranlarına göre okulda daha başarılı oldukları ve normal kişilere göre daha iyi sosyal uyum sergiledikleri görülmektedir. Bütün bu avantajlar, kariyer başarısına dönüşmektedir. Daha fazla maddi gelir elde etmelerine sebep olur. Sanat ve edebiyata daha fazla katkıda bulunmakta olduklarını göstermektedir. Fakat üstün zekalı olmak her zaman başarılı bir grafik çizmeyi garantilemez. Gerekli farklılaşmış eğitim almadıkları, akademik desteğin bulunmadığı ve sosyal desteğin de eksik olduğu bir ortamda büyüyen üstün zekaya sahip bir çocuğun yanlış yönlenmesi ve hayatına sosyal uyumu reddeden şekilde devam etmesi de oldukça Bu durum tedavi gerektiriyor mu?- Bir çocuğun üstün zekalı olması ve hem aile hem okul hem de diğer çevresel desteğin sağlanmasıyla herhangi bir tedaviye ihtiyacı olmayacaktır. Fakat ailesinden ve/veya okuldan eğitimi ve sosyal ortama uyumu için gerekli desteğin verilmemesi durumunda çocukta bir takım psikolojik sorunlar meydana gelebilmektedir. En önemlileri, sosyal uyum sorunları, davranış problemleri, depresyon, özgüven eksikliğidir. Bu durumda hem çocuk hem de ailesi için bir uzman yardımı gerekli // Yayınlanma Tarihi 01 Ocak 2000 Cumartesi, 0000
Üstün Zekalı Çocuğun Özellikleri h2> Artık zekânın dinamik bir özellik gösterdiği kabul edilmiştir, yani çevrenin sağladığı imkânlarla, beynin gelişiminin arttırılması veya engellenmesi mümkündür. Bu özelliğinden ve gelişiminde hem genetik mirasın hem de çevre koşullarının, yani eğitimin öneminden dolayı, zekâ doğumdan ölüme kadar aynı kalan, değişmez bir özellik göstermez. Böylece kalıtım ile birlikte eğitim de önem kazanmıştır. Çocuk gelişiminde eğitim açısından bu tür çocuklara en üst düzeyde yardımcı olmak için onları erken tanımakta yarar vardır. Bunun için de doğumdan itibaren yüksek zihinsel potansiyelin ilk belirtilerine duyarlı olmak önem taşımaktadır. Üstün Zekalı Çocuğu Nasıl Anlarız? Üstün zekâlılığın erken 0-2 yaş işaretleri Bunlar genelde görülebilecek olan özelliklerdir. Hepsini tek bir çocukta görmek pek olası değildir. Bazı özellikleri normal düzeydeki çocuklarda da görebiliriz. Çocuğun farklı olup olmadığına karar verebilmek için diğer özellikleri de incelenmelidir. Üstün zekalı çocuğun fiziksel özellikleri aynı diğer özellikleri farkedilir. ● Anlamlı bakışlara sahiptirler. ● Bir aylıkken hareket eden nesneleri gözleriyle izlerler, ● İki aylıkken gözleriyle gelen sesi ararlar, biberonu görünce sesler çıkarmaya başlayarak beslenme saatinin geldiğini anladıklarını gösterebilirler. ● Doğumdan sonra birkaç ay içinde bakıcıları tanıyabilirler. ● 11 aylıkken farklı şekilleri uygun deliklerden geçirme şeklinde oyun oynayanlara rastlanabilir ● Dikkat süreleri yaşıtlarına göre daha uzundur. ● Oyuncak verildiğinde normal yaşıtlarına oranla daha uzun süre kendi başlarına oynayabilirler. ● Aşırı duyarlı sinir sistemine sahiptirler. ● Bu özellikleri nedeniyle, sıra dışı atik tetiktirler. ● Sıra dışı yüksek enerji düzeyine sahiptirler, ● Sıra dışı amaçlı hareketlilik gösterirler, Yüksek fiziki enerjiye sahip üstün çocuklar, hiperaktif çocuklarla karıştırılmamalıdırlar. Hiperaktif çocuklar istemli dikkat ve davranış denetimini gerçekleştiremezler. Oysa bu tür üstün çocuklar çok aktif olmalarına karşın, çok az hiperaktivite semptomları gösterirler ilgilendikleri zaman dikkatlerini yoğunlaştırabilirler ve sadece zihinsel uyarıcının yetersiz olduğu durumlarda kendilerinde amaçsız hareketlilik görülebilir. Ancak üstün olup gerçek hiperaktif çocuklara rastlamak da mümkündür. ● Bebeklik döneminde daha az uyku gereksinim duyarlar, ● Duyu organları keskindir. Bebeklerde bu aşırı duyusal uyarılabilirlik, battaniyelerini üstlerinden atma, giyim eşyalarındaki markalardan, altlarının ıslanmasından rahatsız olma, gürültüye yoğun tepki gösterme şeklinde ifade bulabilir. Ayrıca, bu aşırı duyarlılıkları tat alma duyularında da görülebilir. Örneğin iki değişik fabrikanın ürettiği besinler arasındaki ufak farkı hissedebilirler. ● Her alanda gelişimin hızı artmıştır. Harekî alanda da örnekler vardır. 6 aylık bebekler normalde oturmayı başarırken, sayıları az da olsa üstün zekâlı bebeklerin bazılarının yürümeye başladığı görülebilir. Genelde bebekler bir yaş dolaylarında destekle ayakta durabilir veya yürüyebilirken, üstün zekâlı bebeklerin birçoğunun birinci doğum günlerinden önce yürüdüğüne rastlanmıştır. ● Yaşıtlarına göre çok daha çabuk öğrenirler. ● Hızlandırılmış gelişimin en açık örneği dil alanında görülür. Genelde çocuklar ilk sözcüklerini bir yaş dolaylarında söylerler. Üstün bebeklerde bu çok daha erkene çekildiği görülebilir. Birçoğu 10. aylarından önce konuşmaya başlayabilir. Bir kısmı İki yaşından önce kendilerine okunan kitabı dinlemekten hoşlanabilirler, harfleri tanıyabilirler. Bir de sessiz olanlara rastlanabilir. Bunlar konuşmamalarına rağmen, alıcı dilleri çok iyi gelişmiştir. Uzun yönergelere tepkide bulunabilirler. 4 yaşında konuşan Einstein örneğinde olduğu gibi birdenbire düzgün uzun cümlelerle konuşmaya başlayabilirler. Harekî açıdan da emeklemeden, yürümeden birdenbire koşan çocuklara da rastlanabilir. ● Olağanüstü belleğe sahiptirler. İki yaşından önce duydukları şarkıları söyleyebilenlere rastlanabilir. Okunan öyküleri, sonradan kendileri okuyormuş gibi tekrarlayan bebekler görülebilir. ● Kişilik özellikleri açısından çabuk kırılganlık, diğerlerinin duygularına aşırı duyarlılık ve diğerlerine olağanüstü şefkat gösterme şeklinde kendini gösteren olağanüstü duygusal duyarlılığa sahiptirler ve duygularında yoğunluk yaşarlar. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzm. Dr. Meltem Kora “Oyunun Çocuğun Gelişimine Olan Etkileri” yazısını da okumanızı tavsiye ederiz. Anne babaların çocuklarının farklı olduğunu çok erkenden fark etmeleri çok önemlidir. Böylece, çocuklarının yaşıtlarından daha fazla uyarıcı ve desteğe ihtiyaç duydukları şeklinde bir bilince sahip olarak, onlara destek olma çabalarına çok erkenden başlayabilirler.
Üstün zekalı çocuklar bedensel olarak akranlarına göre farklılık göstermektedir. Üstün zekalı çocukların farklılıkları sadece zihinsel veya davranışlar ile sınırlı değildir. Bedensel olarak da farklılıklar bulunmaktadır. Halk arasında genel olarak gelişim dönemine göre geri kalmıştır. Yanı kütle olarak yaşıtlarına göre zayıftır. Sadece kütle olarak değil dış görünüş olarak da daha az dikkat çekicidir. Bedenleri çok fazla gelişmemiştir. Bunun nedeni olarak da zeka seviyelerinin yüksek olması gösterilmektedir. Fazla düşünmeleri ve ileri düzey zekaya sahip olmaları bedensel yapılarının gelişmesine engel olmaktadır. Fakat yapılan araştırmalara göre üstün zekalı çocuklar zeka düzeyinde olduğu gibi bedensel yapı özellikleri bakımından da yaşıtlarına göre ileri gelişim zekalı çocuklar aşırı hassastır. Üstün bir sinir sistemine sahiptir. Diğer akranlarına göre daha hareketli ve daha meraklıdır. Üstün zekalı çocukların akranlarına göre farklılıkları bebeklik döneminden itibaren gözlenmektedir. Bebeklik döneminde daha az uymaktalar ve daha fazla hareketlidirler. Sürekli etrafında olanları merak etmekte ve nesnelere dokunmak istemektedir. Fazla enerjik olmalarından dolayı hiperaktif çocuklarla karıştırılmamalıdır. Birçok birey hiperaktif çocukları üstün zekalı olarak tanımlamaktadır. Halbuki hiperaktiflik bir rahatsızlıktır. Çünkü hiperaktif bireyler davranışlarının denetimini gerçekleştiremez. Üstün zekalı çocuklar da ise durum farklıdır. Onlar istemli olarak yanı davranışlarını kontrol ederek hareket ederler. Üstün zekalı çocuklar arasında hiperaktif olan çocuklar da yer zekalı çocuklar aşırı duyarlıdır. Dokundukları nesneleri hemen fark etmekte ve sertlik düzeyi çok kavrayabilmektedir. Üstün zekalı çocuklar çevresindeki sese karşı da duyarlıdır. Çok çabuk uyanmakta ve hareketli oldukları için üzerine örtülen örtüleri sürekli dışarı atmaktadırlar. Aynı zaman da üstün zekalı çocuklar tatları ayırt etme ve değişik tatları fark etmek konusunda da hassastır. Sürekli yediği yemeği belli bir süre değiştirirseniz hemen fark eder. Üstün zekalı çocuklar bedensel özellikleri bakımından akranlarına göre çabuk gelişmekte ve olgunlaşmaktadır. El kol koordinasyonları daha sistemli ve kontrollüdür. Bedensel olarak daha çok geliştikleri için daha kuvvetli ve hızlıdır. Üstün zekalı çocukların bedensel özelliklerini şu şekilde özetleyebiliriz; olarak daha ağır dünyaya gelmektedir. 2. Gelişim dönemlerini akranlarına göre daha erken tamamlar. Fiziksel gelişimi ve diğer gelişimlerini erken tamamlamaktadır. 3. Yaşıtlarına göre bedensel olarak daha büyüktür ve ağırdır. olarak daha sağlıklı ve herhangi bir sağlık problemi yaşamamaktadır. göre daha hareketli ve meraklıdır. 6. Üstün zekalı çocuklar erken yaşta emekler, yürür, konuşur. 7. Aşırı duyarlıdır. 8. El kol koordinasyonları uyumludur. Kuvvetlidir. Anında tepkiler vermektedir. 9. Vücutları dirençlidir. Kolay kolay hasta olmazlar. 10. Yaşam süreleri de ortalamalara göre daha Zekalı Çocukların Zihinsel Özellikleri Üstün zekalı çocuklar diğer birçok alanda olduğu gibi zihinsel olarak da akranlarına göre daha öndedir. Zihinsel olarak daha gelişmiş, kavramları aklında tutma, üretken olma, sayısal verilere ilgi duyma gibi zihinsel alanlarda akranlarına göre daha öndedir. Üstün zekalı çocukların zihinsel özelliklerini şu şekilde sıralayabiliriz; itibaren daha duyarlı oldukları için algıladıkları şeylere karşı aşırı ilgi duyarlar ve gördükleri, işittikleri şeylere karşı uzun süre odaklanabilirler. olmaları nedeniyle merak ettikleri konu ile ilgili varsayımlar da bulunma, araştırma yapma, akıl yürütme ve o konuya dikkatlerini yoğunlaştırma konusun da akranlarına göre daha ileri seviyededir. Üstün zekâlı çocukların dikkatlerini yoğunlaştırma durumları daha uzun sürelidir. Herhangi bir sorunla karşılaştıkları zaman o sorun ile ilgili çözüm üretmektedirler. çaplı düşünmektedirler. Olayları çerçeveli düşünebilmekte ve olaylar arasında bağlantılar kurabilmektedir. arasında bağlantı kurabilmektedir. gördüklerini uzun süre aklında tutabilmekte ve ihtiyaç duyduğu an çok rahatlıkla kullanabilmektedir. 6. Okudukları hemen anlayabilmekte ve ezberleyebilmektedir. hazineleri çok geniş oldukları için kendileri çok rahat ifade edebilmedirler. Konuşmaların da herhangi bir aksaklık yaşamazlar. yazma, sayıları öğrenme gibi birçok şeyi kendileri öğrenmektedir. yaş da sayısal verilere ve sayıları öğrenmeye ilgi duyarlar. Sayılar ile ilgili akılsal oyunlar oyna sayısal alanda başarılı olma ihtimalleri yüksektir. şeyler keşfetme ve aletler yapma eğilimdedir. Dağınık halde bulunan aletler arasında bağlantılar kuran. Yapboz yapmada ve eşyaların kurumunu yapma da başarılıdırlar. almaktan kaçınmazlar. Aldıkları sorumlulukları sonuca ulaşmasına konusunda dikkatli davranırlar ve sonuca ulaşana kadar pes etmezler. anda birçok şey düşünebilirler. Ayrıca bilgileri hafızaların da uzun süre tutabilirler. anlama ve yorumlama konusunda başarılıdırlar. sonuca ulaşmak için tartışmaktan kaçınmazlar. Konular arasında bağlantılar kurabilmekte ve sözel becerileri gelişmiştir. güçleri gelişmiştir. Farklı düşüncelere karşı meraklıdır. 16Olaylar arasında sebep sonuç ilişkisi kurabilir. Esnek bir düşünce yapısına sahiptir. hareket sever ve pratiktir. aletlere karşı meraklıdır. Elektronik aletleri hemen kullanabilir ve parçaları arasındaki ilişkiyi çok çabuk far eder. Özellikle bilgisayar kullanımını çabuk Zekâlı Çocukların Sosyal Özellikleri Üstün zekâlı çocukları diğer çocuklardan ayıran bir diğer özellik de sosyal özellikleridir. Bu demek değildir ki üstün zekâlı çocuklar sosyalleşme, arkadaş kurma gibi alanlarda problem yaşamıyor. Tabi ki üstün zekâlı çocuklar arasın da gibi sorunlarla karşılaşan çocuklar da bulunmaktadır. Fakat genel olarak üstün zekâlı çocuklar diğer çocuklara göre sosyal özellikleri daha fazla ve diğer kişilerle ile daha uyumlu bir ilişkiye sahiptir. Genel olarak üstün çocukların sosyal özellikleri şu şekildedir ; kişilerle çok çabuk diyalog kurmaktadırlar. Şaka yapma ve yapılan şakalara karşı olgunlukla karşılık verirler ve espri yapmaya erken yaşta becerirler. Yapılan konuşmalardaki inceliklerin farkına varabilirler. ile çok iyi anlaşırlar. Fakat genel olarak kendilerinden büyük kişilerle arkadaşlık kurmaya çalışırlar. Kurdukları arkadaşlıkta da gayet başarılıdırlar. Zeki seviyelerine uygun kişilerle kurdukları arkadaş ortamın da kendileri çok rahat ifade eder ve ilişkilerini sürdürürler. kişilerle çok çabuk ilişki kurarlar. Bu ilişkiler kısa süreli değildir. Daha çok ileriye dönük dostluklara sahiptirler. Çünkü arkadaşlarına karşı içten ve samimi davranırlar. kişilerin sıkıntılarına ve yaşam tarzlarına karşı ilgili ve yardım severdirler. Arkadaşlarının kişiliklerine ve diğer özelliklerine karşı saygılıdırlar. grubu içinde ya da arkadaşı ile aralarında yaşanan problemleri adil ve uygun bir şekilde hallederler. yaşadığı kişilerle ilişkilerini düzenleme de zorluk çekmezler. Duygularını ve hissettiklerini ifade etmekten çekinmezler. çevresi içerisinde her türlü sorumluluğu almakta zorlanmaz. çevresi tarafından hemen kabul görür. Kendini çok iyi ifade eder ve naziktir. girdikleri ortamdaki kişilere uyum sağlar. Ortamın kurallarını ve özelliklerini çok çabuk kavrar ve o kurallara uyum sağlar. içerisinde daha çok adil davranmaya özen gösterirler ve çoğunluğun kararına uyarlar. Otoriter olmaktan kaçınırlar. karşı ön yargılı değillerdir. Bireyleri ırk, cinsiyet ya da diğer durumlara göre değerlendirmezler oldukları gibi kabul edeler. Üstün zekalı çocukların sahip oldukları sosyal özellikler doğumla başlayan bir özellik değildir. Yanı kalıtım ile kazanılmış bir özellik değildir. Daha çok bebeklerin içinde bulundukları çevre şartları sosyal özelliklere şekil vermektedir. Üstün Zekalı Çocukların Kişilik Özellikleri Halk arasında üstün zekâlı çocukların bazı özellikleri gibi kişilik özellikleri ile ilgili yanlış bilinen durumlar bulunmaktadır. Genel olarak halk arasında üstün zekâlı çocuklar için uyumsuz, kararsız, karamsar kişilik özelliklerine sahip oldukları bilinmektedir. Fakat yapılan birçok araştırmalara göre üstün zekâlı çocukların kişilik özelliklerini şu şekilde sıralayabiliriz; güvenleri tamdır. Amaçlarına ulaşmak için mücadele ederler. Çevresi tarafından fark edilmek isterler. bir şeylerle meşgul olmak ve çalışmak isterler. hatalarla yüzleşir ve kendilerini eleştirirler. Hatalarını kabul etmekten geri durmazlar. bulundukları çevre tarafından kolay kabul görürler. Dostlukları uzun sürelidir. Dikkat çekmeyi severler. almaktan kaçınmazlar. Aldıkları sorumlulukları sonuna kadar devam ettirir ve başarılı olmak için mücadele ederler. Çalışkan, azimli ve sabırlıdırlar. Kolay kolay pes etmezler. ilişkilerinde başarılıdırlar. Alçak gönüllü ve sevecen kişileridir. problemleri çözmek için öncü olmak isterler. Birçoğu liderlik vasıflarına sahiptir. yaratmak isterler. Monoton hayatı sevmezler. Sürekli yenilik peşindedirler. Farklı şeyler öğrenmek için girişimde bulunurlar. kişilerin sorunlarına karşı duyarlıdırlar. Ve çözüm için içtenlikle yardım Nagihan Albayrak
- 0756 Güncelleme - 0756 Onun üstün yetenekli olduğunu nasıl anlarsınız? Dünyaca ünlü uzman anlattı BEGÜM ÇELİKKOL/ Kent Üniversitesi’nde çocuk eğitimi üzerinde yaptığı çalışmalar ile dünya çapında tanınan Prof. Dr. James Delisle Türkiye'ye geldi. Üstün yetenekli çocukların eğitimi ve gelişimi hakkında önemli bilgilerin aktaran Delisle, üstün yetenekli çocukların kendilerine ne yapılması gerektiği konusunda ders verilmesinden hoşlanmadıklarının altını çizdi. Üstün yetenekli çocukları bir porselene benzeten Delisle “Bu çocukların anne babaları tarafından belirlenecek sınırları vardır ve çok kırılganlardır” bilim adamı Prof. Dr. James Delisle, üstün yetenekli çocukların kendilerine ne yapmaları konusunda ders verilmesinden hoşlanmadıklarını, fakat ne kadar yetenekli olurlarsa olsunlar onların hala çocuk olduklarını belirterek, “Bu çocukların anne babaları tarafından belirlenecek sınırlara ihtiyaçları var. Onlara kırılgan porselen bebek gibi davranmayın” YERLERDE AKADEMİK BAŞARI BAZI YERLERDE HASSAS Prof. Dr. Delisle, “Üstün yetenekli çocukları anlamak”, “Çocuğun karakter oluşumunda yapıcı rol oynamak”, “Çocukların hedef ve hayallerinin gerçekleşmesinde yardımcı olmak” gibi konularda bilimsel tespitlerini üstün zekalı çocukların tanımının, bazı ülkelerde yüksek akademik başarı demek olurken, kendisinin de dahil olduğu diğer tarafta da daha çok içten gelen, kişinin daha algılayıcı ve hassas olmasını sağlayan bir özellik olarak anlattı. ANNE VE BABALAR ÇOCUKLARININ ÜSTÜN ZEKÂLI OLDUĞUNU NASIL ANLAR?Ailelerin çocuklarının üstün yetenekli olup olmadıklarını ilk olarak kendilerinin fark edebileceklerini ifade eden Delisle, “Eğer ilk çocuğunuz iki veya üç yaşında okumaya başladıysa bunun normal olduğunu düşünebilirsiniz. İkinci çocuğunuz olduğunda ve aynı şey bu çocuğunuz için geçerli olmadığında bu durumun farklı olduğunu anlayabilirsiniz” diye konuştu.“OKULLARDA DAHA ÇOK ORTALAMA ÇOCUKLARLA İLGİLENİLİYOR” Prof. Dr. James Delisle, çocukların farklılıklarını ebeveynlerin değil kendilerinin anne babalarına gösterdiklerini belirterek, onların bu yönlerini ortaya çıkarmakta iyi bir eğitimin çok önemli olduğuna dikkat yetenekli çocuklara yönelik özel okullarda birçok ülkede sıkıntı olduğunu kaydeden Delisle, daha çok ortalama olan çocuklarla ilgilenildiğini daha sonra engelli ya da üstün yetenekli çocuklara alaka gösterildiğini dile bazı ülkelerde üstün yetenekli çocuklarla hiç ilgilenilmediğine, onlar her halükarda başarılı olurmuş gibi bir düşünceye sahip olunduğuna dikkati çekerek, bunun çok iyi futbol oynayan birisine “sen zaten iyi bir futbolcusun, antrenöre ihtiyacın yok” demek gibi olduğunu ifade OLABİLİYORLARÜstün yetenekli çocukların, genelde okullarda zaten anlatılan konuyu bildikleri için sıkıldıklarını ve bunun onları bazen agresif yaptığını anlatarak, annelerin öğretmenlere çocuklarıyla yaptıkları şeyleri söyleyerek, onların yapmaktan zevk aldıkları etkinliklerin yapılmasının istenebileceğini bildirdi.“ÜSTÜN ZEKALI ÇOCUK = PROBLEMLİ ÇOCUK” MU?Prof. Dr. Delisle, üstün yetenekli çocuklarla ilgilenmekte çocukları anlayan öğretmenin çok önemli olduğuna dikkat çekerek, birçok öğretmenin üstün yetenekli çocukların eğitilmesi konusunda, öğretmenlik eğitimi sırasında bilgi edinmediklerini, bu yüzden de öğrenci sınıfta dersini yapmadığı zaman bilmeden de olsa ceza verdiklerini ifade yetenekli çocukların, genelde akıllarını meşgul tutacak bir şey aradıklarını anlatan Delisle, bunun da öğretmenleri sıkıntıya düşürdüğünü, bazı öğretmenlerin, üstün yetenekli çocukların kendilerinden daha çok bildikleri için rahatsızlık duyduğunu, 'üstün zekalı çocuk = problemli çocuk' algısının oluştuğunu dile EĞİTİM VERİLMEZSE SUÇA YÖNELİRLERDelisle, yetenekli çocukların kendileri gibi yetenekli çocukların bulunduğu ortamda olmasının önemine değinerek, bu durumda üstün yetenekli çocukların kendilerini daha rahat hissedeceklerini fakat bunu gerçekleştirirken çocukları normal hayatlarından da koparılmaması gerektiğini yetenekli çocukların doğru yönlendirilmediği takdirde ileride yanlış yollara sapmasının muhtemel olduğunu söyleyen Prof. Dr. James Delisle, “Eğer üstün yetenekli çocuklara doğru eğitim verilmezse, ileride suça yönelme ihtimallerinin yüksek olduğunu düşünüyorum” KABİLİYETLERİ ÇOK YÜKSEKÜstün yetenekli çocukların ikna kabiliyetlerinin de çok kuvvetli olduğunu anlatan Delisle, “Üstün yetenekli çocuklar kendilerine ne yapmaları konusunda ders verilmesinden hoşlanmazlar, fakat ne kadar yetenekli olurlarsa olsunlar onlar hala çocuklar. Bu çocukların anne babaları tarafından belirlenecek sınırlara ihtiyaçları var. Onlara kırılgan porselen bebek gibi davranmayın” diye konuştu
üstün zekalı çocuğu olan varmı