🏉 Dürtüsel Bozukluk Nasıl Tedavi Edilir
Dikkateksikliği; dürtüsel davranışlar, otokontrol bozuklukları ve ek olarak hiperaktivite ile kendini gösterir. Toplumdaki görülme oranı çocuklarda %8, ergenlik dönemindeki kişilerde ise %6 olarak saptanmıştır. Genellikle çocukluk çağı hastalığı olarak görülmekle birlikte erişkinlerde görülme oranı %4'tür
DEHB bireyin yaşına ve zihinsel gelişim düzeyine uygun olmayan aşırı hareketlilik (hiperaktivite), istekleri erteleyememe (dürtüsellik) ve dikkat sorunları ile kendini gösteren bir bozukluktur. Okul çağı çocuklarının % 5-8’inde DEHB olduğu bildirilmektedir Bir başka değişle 25-30 kişilik bir sınıfta en az 1-2
Hormon bozukluğu türüne göre aşağıdakilerden biri önerilebilir: Omega 3 Yağ Asidi: Birçok farklı hormonun üretimi için gereklidir. Balık, keten tohumu, ceviz veya zeytinyağından elde edilebilir. Maca Kökü: Hormon üretimini artırır. Tiroid yetmezliği belirtilerine iyi gelebilir, doğurganlığı artırabilir.
Ailegeçmişinde obsesif kompulsif bozukluk ve kleptomani öyküsü olması, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı, kişinin kaygı bozukluğu gibi başka rahatsızlıklarının olması risk faktörü olarak görülmektedir. Çalma hastalığı nasıl tedavi edilir?
DEHB dikkati sürdürmede zorluk, hiperaktivite ve dürtüsel davranış gibi kalıcı sorunların bir kombinasyonunu içerir. DEHB, öğrenme güçlüğü çekenlerde daha yaygın olmasına rağmen, herhangi bir zihinsel yeteneğe sahip kişilerde de ortaya çıkabilir. Çoğu olgu 6 ila 12 yaşları arasında tanı alır.
Bacakları hareket ettirmek veya yürümek tipik olarak rahatsızlığı giderir, ancak hareket durduğunda duyumlar genellikle geri döner. Huzursuz Bacak Sendromu hakkında merak ettiğiniz konuları Uzm. Dr. Derya SAYLIK ‘a sorabilir, sorunuzla ilgili öneriler isteyebilirsiniz. +90 (552) 470 58 98 nolu telefonumuzu arayarak bilgi
Obsesifkompülsif bozukluğa sahip olan hasta obsesyonları yüzünden yoğun sıkıntı ve huzursuzluk yaşar. Bu sıkıntı ve huzursuzluk hissinden kurtulabilmek için de aklına gelen düşünceleri düşünmemeye çalışır. Ancak bu pek de mümkün değildir. Çünkü bir şeyi düşünmemeye çalıştıkça o şey kişinin zihnine daha
TZYF. Doğumumuzdan itibaren hayatımızı yemekle devam ettirir ve kendimizi yemekle ödüllendiririz. Yemek yemenin hayatımızda bu denli bir yeri olması, yeme eylemiyle aramızda duygusal bir bağ yaratır. Bazen hepimiz yemeğin dozunu kaçırabiliyoruz. En sevdiğimiz pasta karşısında dayanamayabilir ya da annemizin donattığı muhteşem sofranın karşısında mest olabilir ve kaçınılmaz bir şekilde fazla yiyebiliriz. Sevdiğimiz yemeklere karşı böyle bir tutum sergilememiz hem kaçınılmazdır hem de normaldir. Ancak, zor bir günün ardından eve geldiğinizde buzdolabında ne varsa yeme isteğine karşı koyamadığınız hiç oldu mu? Ya da arkadaşlarınızla yaşadığınız bir tartışma sonrası karnınız ağrıyacak kadar yemek yediğiniz için duyduğunuz suçluluk ve utanç nedeniyle kendinizi acımasızca hırpaladığınız? Bunlar gibi durumlarla sık sık karşılaşmaya başladıysanız aşırı yeme bozukluğu yaşıyor olabilirsiniz. Aşırı yeme bozukluğuna neden olan psikolojik sorunlarda kişinin süreci yönetmesini kolaylaştıracak psikolojik destek çok önemlidir. Alanında uzman ve deneyimli kadrosuyla Psikologofisi, daha sağlıklı günler için hep yanınızdadır. Psikolojik desteğe ihtiyaç duyduğunuz her an, uzman psikologlarımızdan online terapi olabilir, alanında uzman isimlerle birlikte sağlıklı ve mutlu günlerinize tekrardan kavuşabilirsiniz. Aşırı Yeme Bozukluğu Nedir? Basitçe söylemek gerekirse, aşırı yeme bozukluğu kontrolsüzce yemek yemektir. Dürtüsel aşırı yeme bozukluğu yaşayan kişiler genellikle negatif duygularla başa çıkabilmenin tek yolu olarak yemeği görürler. Akıllarında sürekli yemek yemek olduğu için her aşırı yeme atağından sonra kendilerini suçlu ve depresif hissederler. Bu döngünün sonucu olarak kontrolden çıkan yeme alışkanlıkları nedeniyle büyük bir utanç ve suçluluk duyarlar. Aşırı yeme bozukluğunda kişiler kısa bir süre içerisinde yüklü miktarda besin tüketerek sonrasında kendilerini suçlu ve pişman hissederler. Bir kişide aşırı yeme bozukluğu olduğundan söz edebilmek için DSM 5 kriterlerine göre yeme ataklarının haftada en az bir kez, üç aylık bir zaman periyodunda devam etmesi beklenir. Ancak aşırı yeme sorunu olan herkesin tıkanırcasına yeme bozukluğu olduğunu söylemek çok doğru olmaz. Bir oturuşta gereğinden fazla yemek yemek yerine gün içine dağılan zaman aralıklarında fazla besin tüketimi ya da düzenli olarak değil yalnızca stresli ya da üzgün zamanlarda aşırı besin tüketimi de sıklıkla karşılaşılan durumlar arasındadır. İki tür aşırı yeme bozukluğu vardır; Kısa bir zaman diliminde iki saatten az alışılmadık derecede büyük miktarlarda yaklaşık kalori veya daha fazla yemek yersiniz ve tüm bu süreç boyunca ne yaptığınızın çok da farkında olmazsınız. Aşırı miktarda yiyecek olduğunu düşündüğünüz şeyleri yersiniz ancak gerçekte nesnel olarak yediğiniz porsiyon o büyük değildir. Diğer yandan aynı kontrol kaybı hissi hala hissedilir. Tıkınırcasına yemenin diğer özellikleri şunlardır "Yasak" yemek yiyormuş gibi hissetmek - genellikle yüksek kalorili ve çok lezzetli yemekleri tercih etmek. Normalde yediğinizden çok daha hızlı yemek yemek. Fiziksel olarak hiç aç olmadığınızda dahi yemek yemek. Yemek yerken haz duymak, ancak sonrasında büyük bir suçluluk ve utanç hissetmek. Çok yediğinizi diğer insanlardan gizlemek için çaba sarf etmek. Aşırı Yeme Bozukluğunun Nedenleri Nelerdir? Davranışınızın arkasındaki faktörleri anlamak, o davranışı değiştirmenin önemli bir parçasıdır; bu faktörleri hedeflemek, tıkınırcasına yeme ataklarınızı azaltmada önemli bir etki yaratacaktır. Tıkınırcasına yemenin kalıcılığına katkıda bulunan 3 temel faktör vardır; Şekil ve Ağırlığa Aşırı Önem Vermek "Kim olduğum kiloma bağlı" düşüncesi sizi ele geçirebilir. Bu genellikle öz değerinizi büyük ölçüde kilonuza veya şeklinize dayandırdığınız anlamına gelir. Aşırı yeme bozukluğu yaşıyorsanız, çoğu insan, iş performansı, arkadaşlık grupları veya spor yetenekleri gibi çeşitli yaşam alanlarında kendilerini değerlendirme eğilimindeyken, benlik değerinizi büyük ölçüde ne kadar kilolu olduğunuza veya vücudunuzu nasıl algıladığınıza göre değerlendirirsiniz. Böyle bir inanç sistemi, takıntılı bir şekilde kendi kendini tartmaya veya gerçekçi olmayan sosyal karşılaştırmalara yol açabilir. Aynı zamanda aşırı diyet davranışlarını da teşvik eder. Aşırı Kısıtlanmış Diyetler Uygulamak Bazı gıdalardan kaçınma. Aralıklı oruç uygulama. Kalori yoksunluğu. Tanıdık geliyor mu? Bunun nedeni, neyi, ne zaman ve ne kadar yiyebileceğimizi dikte etmek için uyguladığımız zorlu "gıda kurallarını" temsil etmeleridir. Bu diyet kurallarını “her zaman çikolatadan kaçının” uzun vadede sürdürmek o kadar zordur ki, sonunda onları kırdığınızda daha fazla yemenize neden olurlar. Bu reaksiyon, tıkınırcasına yeme nedenidir. Ani Ruh Hali Dalgalanmaları Kendinizi aniden üzgün mü hissetmeye başladınız? Yalnız? Stresli? Bu ruh hallerinin, tıkınırcasına yeme davranışı üzerinde de doğrudan etkisi vardır. Sıkı diyet kurallarını sürdürmeye çalışmak şöyle dursun, bu güçlü duygularla uğraşmak bile yeterince yorucudur. Lezzetli yemek yemek geçici bir ruh hali güçlendiricidir. Neden belli bir şekilde hissettiğimizi güzel bir yemek yerken unuturuz. Ancak aşırıya kaçabilirsiniz, bu nedenle olumsuz ruh hali durumlarıyla tıkınırcasına yemeye başvurmadan başa çıkmanın daha uyumlu yollarını bulmanız gerekir. Aşırı Yeme Bozukluğunu Yenmenin Yolları Kendinizi Kısıtlamayın Yiyecek alımında aşırı kısıtlamalar içeren diyetler nadiren işe yarar ve tipik olarak aşırı yemenize neden olan isteklere yol açar. Bu diyetlerin çoğu, tüm yiyecek gruplarını kesmek veya bir hafta boyunca yalnızca meyve suları içmek gibi yeme alışkanlıklarınızda radikal değişiklikleri onaylayarak "hızlı bir düzeltme" vaat eder. Bazı argümanlar kulağa ne kadar mantıklı gelse de, nadiren sağlıklı beslenme bilimine dayanırlar. Şunları yapan herhangi bir diyet planından uzak durun Hızlı kilo kaybı vaat eder Yiyecekleri "kötü" kategorisine alır Karbonhidratlar gibi tüm besin gruplarını ortadan kaldırır Egzersiz yapmadan kilo kaybının sağlanabileceğini iddia eder Katı beslenme planları ve sınırlı yiyecek seçenekleri içerir Sonuç olarak, kilo kaybı, tükettiğinizden daha fazla kalori yakmakla ilgilidir. Bu sadece kalorilerde bir azalmayı değil, aynı zamanda bir tür rutin egzersizi de içerir. Yavaş ve istikrarlı bir yaklaşım sadece daha sürdürülebilir olmakla kalmaz, aynı zamanda aşermeyi ve tıkınırcasına yeme riskini azaltan kademeli değişiklikler yapmanızı sağlar. Öğün Atlamayın Öğün atlamak, tıkınırcasına yemeyi teşvik eden başka bir faktördür. Vücudunuzu beslenme konusunda çaresiz bırakabilir ve aşırı yeme olasılığını artırabilir. Düzenli bir beslenme düzeninin günün ilerleyen saatlerinde tıkınırcasına yeme olasılığını azalttığı gösterilmiştir. Kahvaltı, metabolizmanızı hızlandırdığı ve öğle yemeğine kadar normal çalışmanız için gereken enerjiyi sağladığı için önemlidir. Sabahları yumurta, badem, yulaf ve yoğurt gibi şeyleri içeren yüksek proteinli bir kahvaltı yapın. Metabolizma ve enerji seviyelerini korumak için, öğle ve akşam yemeklerini sağlıklı yiyeceklerle yaklaşık üç ila dört saat arayla geçirin. Enerji seviyelerindeki düşüşler, tıkınırcasına yemenin temel tetikleyicileridir. Arada sağlıklı atıştırmalıklarla günde üç öğün yemek yemek, enerji seviyelerinin korunmasına yardımcı olur. Öğün atlamak, aşırı yemeyi teşvik eden enerji seviyelerinde düşüşlere yol açabilir. Su İçmeyi Unutmayın Su içmenin sağlığa birçok faydası vardır, ancak aynı zamanda iştahı frenlemeye ve aşırı yemeyi azaltmaya da yardımcı olabilir. Günlük tüketilmesi gereken ortalama su miktarları şu şekildedir; Erkekler için günde yaklaşık 15,5 bardak 3,7 litre sıvı Kadınlar için günde yaklaşık 11,5 bardak 2,7 litre sıvı Bol su içmek metabolizmayı da hızlandırabilir ve kilo kaybına katkıda bulunabilir; aşermeyi ve tıkınırcasına yeme riskini azaltabilir. Yemek Yediğiniz Çevreyi Değiştirin En basit haliyle alışkanlıklar; üzerinde düşünmediğimiz, otomatik olarak gerçekleşen davranışlarıdır. Her zaman yemek yediğiniz oturma düzeninde yapacağınız ufak bir değişiklik bile aşırı yemenize neden olan davranışa odaklanarak daha bilinçli bir karar vermenize yardımcı olabilir. Ayrıca, yemek istediğinizi fark ettiğinizde bir dakika durmak ve kendinize gerçekten aç olup olmadığınızı sormak da işe yarar bir yöntemdir. Eğer yemek bir savunma mekanizması haline geldiyse vücudunuzun açlık ya da tokluk sinyallerini gözden kaçırıyor olabilirsiniz. Bu farkındalığı yeniden kazanabilmek için kendinize küçük bir hatırlatma yapmak oldukça önemli olacaktır. Davranışınızı Gözlemlemek ve Anlamak İçin Bir Adım Geri Atın Dikkatli izleme olmadan kesin ayrıntıları hatırlamak imkansızdır. Bu nedenle günlük tutmak, aşırı yemek yemeden önce, sırasında ve sonrasında neler olup bittiğini tam olarak belirlemenize yardımcı olmak için harika bir fikirdir. O sırada nasıl hissettiğiniz veya enerji seviyelerinizin nasıl olduğu gibi mevcut yeme davranışınızı daha iyi anlamanıza yardımcı olabilecek diğer yorumlar da sonrası için yol gösterebilir. Unutmayın, bu konuda ciddiyseniz, yeme kontrolünü tekrar ele geçirene kadar sürekli kendinizi izlemeniz önemlidir. İzleme, tıkınırcasına yeme davranışınızı tetikleyen kesin faktörleri anlamanıza ve tanımlamanıza olanak tanır. Tıkınırcasına yemeden önce, sırasında ve sonrasında tam olarak ne olduğunu bilmek, değiştirilmesi gereken en önemli şeylerden biridir, çünkü tıkınırcasına yemeyi durdurmak için ne üzerinde çalışmanız gerektiğini öğrenmiş olursunuz. Sorunlarınızı Gerçekçi Bir Şekilde Ele Alın Kötü bir durumu etkili bir şekilde ele almakta zorlanıyor musunuz? Eğer öyleyse, etkili problem çözmeyi öğrenmek iyi bir fikir olabilir. Unutmayın, tıkınırcasına yeme tahmin edilebilirdir genellikle ya bir diyet kuralı ihlaline ya hep ya hiç tepkisinden sonra ve ruh halimiz dalgalanıp yoğunlaştıktan sonra ortaya çıkar. Bu zor zamanlarda etkili ve sağlıklı bir şekilde çalışmak, bu öngörülebilir tıkanıklıkları önlemeye yardımcı olabilir. Sorunlar çoğu zaman bunaltıcı ve üstesinden gelinmesi imkansız görünebilir, ancak yalnız olmadığınızı unutmayın. Bu, problem çözmeye yönelik 4 adımlı faydalı bir rehber olabilir; Sorunu tanımlayın Partnerim ve ben her zaman kavga ederiz ya da evde yalnızım ve her zaman çok sinirli hissediyorum gibi sorunu nedeniyle birlikte ortaya koyun. Soruna bir dizi olası çözüm düşünün Yemek yiyebilir, TV seyredebilir, sosyal medyaya girebilir veya yürüyüşe çıkabilirim. Her bir çözümün anlamını dikkatlice düşünün Yemek Bu iyi bir fikir değil çünkü geçmişte yemek yediğimde hayal kırıklığımı yatıştırmak için genellikle aşırı yedim ve pişman oldum. TV izle Şu anda TV'de gerçekten hiçbir şey yok, bu yüzden muhtemelen sıkılacağım ve onun yerine yemek yeme isteği duyacağım. Sosyal medyaya gidin Şu anda kendim hakkında pek iyi hissetmiyorum, bu yüzden Instagram'a girmek ve diğer insanların eğlendiğini görmek muhtemelen durumu daha da kötüleştirir. Yürüyüşe çıkın Bir yürüyüş bana iyi gelecek ve biraz stres atmama yardımcı olacak. En iyi çözümü/çözümleri seçin ve buna göre hareket edin En az 45 dakika tempolu bir yürüyüşe çıkacağım! Yemek Kaygınızla Mücadele Edin Lezzetli “yasak yiyecekleriniz” var mı? Neden bir "yasak yemek" listeniz var? Sonuçta, tek başına hiçbir yiyecek kilo almaya neden olmaz. Belki de bu yiyecekler, sizi önemli ölçüde endişeye neden olan aşırı yeme davranışına iten yiyecekler olduğu içindir. Bu gıdalara kademeli olarak maruz kalmak ve onları diyetinize ılımlı bir şekilde yeniden dahil etmek, belirli yiyeceklerin etrafındaki endişeden ve bir aşırı yemeyi tetikleme potansiyellerinden kurtulmanıza yardımcı olacaktır. Yasak yiyeceklerinizin bir listesini oluşturun. Bunları “en yasak”tan “en az yasak”a doğru sıralayın. “En az yasak” listesindeki yiyecekleri yavaş yavaş diyetinize yeniden ekleyin. Örneğin, mısır gevreği “en az yasak” yiyecek listenizdeyse ama hala onu yemekten endişe duyuyorsanız, normal kahvaltı smoothie'nize küçük bir avuç mısır gevreği koyun. Yavaş yavaş, mısır gevreğini yerseniz hiçbir şeyin felaket olmadığını anlayacaksınız. Böylece yiyeceklere bağlı kaygınız azalabilir ve daha kapsamlı bir diyetin ve hayatın tadını çıkarmaya başlayabilirsiniz! Eğer kendinizde ya da yakınlarınızda bir aşırı yeme problemi olduğunu düşünüyorsanız Psikologofisi’nde yer alan uzman psikologlarımız ile dilediğiniz zaman görüşebilir ve online terapi ile aşırı yemeye neden olabilecek altta yatan psikolojik tetikleyicileri bulmak konusunda destek alabilirsiniz. Tarih Yazar
Dürtüsellik, kişilerde davranışları planlamada, istekleri ertelemede ve kendini durdurabilme becerilerinde zorlanmayla kendini gösteren bir durumdur. Dürtüsel olan kişiler genellikle yaptığı davranışlarda sonucu düşünmeden hareket eder, sabırsız davranır ve risk alırlar. Çevredeki kişiler tarafından davranış sorunları ve dikkat eksikliği olduğu düşünülen bu kişilerin gerçekte düşünce ve davranışlarını frenleme konusunda zorluk çekmeleri söz konusudur. Bu kişiler sırasını beklemede güçlük çeker, başkalarını sözünü keser, oyunun arasına girer, soruların tamamını dinlemeden cevaplarını verir. Bu etkiler kişinin yaşam düzenini ve günlük yaşamını bozacak düzeyde olduğunda dürtüsellik durumundan bahsedilebilir. Bu soruna davranış bozukluğu, öğrenme güçlüğü, karşı gelme bozukluğu, depresyon gibi psikiyatrik sorunlar eşlik edebilir. Rahatsızlık erkeklerde kızlara göre, 3 kat daha fazla görülür. Dürtüsellik sorunu serotonin, dopamin gibi beyinde bulunan kimyasallarla açıklanmaktadır. Dürtüsellik kimleri daha fazla etkiler?Bu sorun çocuklarda daha sık ortaya çıkmaktadır. Dürtüsel olan çocuklar sorulara esnek cevap veremez ve bu yüzden olayları sağlıklı şekilde değerlendiremez. Sorunları çözme yöntemlerini değerlendiremezler. Bu sorun okulda parmak kaldırmadan konuşmak, oyunlar sırasında sırasını beklememek, masada oturamamak, başkalarının sözünü kesmek gibi davranışlarla kendini gösterir. Çocuklara bunların sebepleri sorulduğunda, buna engel olamadıklarını açıklarlar. Çevreye kontrolsüz bir görünüm verir, kendilerini kontrol etmek isteseler bile kendi içsel denetimlerini yapamazlar. Bu yüzden akademik alanda ve sosyo duygusal açıdan sorunlar yaşarlar. Bu çocuklar sınavlarında düşünden cevaplar verdiğinden okul başarısı belirtileriSabırsız olma, durup düşünmeden hareket etmekTepkileri frenleyememekİstediğini erteleyememe ve bunları yaptırmak için tutturmakBaşkalarının sözünü kesmek ve araya girmekBildiği soruların cevaplarını soru bitmeden vermekDürtüselliğin nörofizyolojisiÇocuktaki dürtüsel davranışların ve düşüncelerin nörofizyolojik açıklamaları başlatılması ve durdurulması prefrontal korteksin dış üst bölümüTepki hızının ayarlanamaması, spontan davranışların kontrol edilememesi ve davranışlarını amaca yönelik yapamaması, prefrontal korteksin iç üst bölümüGeleceği görememe ve davranışsal tepkinin değiştirilme güçlüğü, prefrontal korteksin iç ön bölümüDürtü kontrolü, prefrontal korteksin alt bölümüHataların farkına varılması, karar verme becerisi, motivasyonel değerlendirme yapılması, beynin iç kısmındaki singulat korteks ile nedenleriBu sorunun nedenleri arasında kişilerin beynin ön tarafında ve bu bölgeyle alakalı beyin yapılarında normalden az kanlanma ve şeker kullanımı, ailede dürtüsellik öyküsü olması, depresyon, davranım bozukluğu, alkolizm, antisosyal özellikler gibi psikiyatrik sorunlar sayılabilir. Dürtüsellik nedenleri temel bir etkenden ziyade, sorunun ortaya çıkmasını hızlandıran sebeplerdir. Ailede olan geçimsizlikler, ailenin parçalanması, davranış bozukluğu, yetiştirme yurdunda yetişen çocukların duygusal yoksunluğa sahip olması dürtüselliğin gelişimini tedavisiBunun tedavisinde psikopedagoji ve medikal tedavi, nöropsikoloji eğitim yöntemlerinden faydalanılır. Dürtüsellik sorunu olan çocukların nörolojik ve psikiyatrik muayenesi ve nöropsikolojik testler tedavinin nasıl yönlendirileceğini belirler. Bu yüzden dürtüselliğin çocuk üzerinde olan bilişsel işlevler üzerindeki etkiler nöropsikolojik testlerle belirlenir. Tedavi sırasında anne ve babanın eğitilmesi, öğretmen eğitimi, davranış terapisi ve özel eğitim çalışmaları yapılır. Bunlar tedaviyi desteklemektedir. Son Güncelleme 015155 Dürtüsellik ile ilgili bu madde bir taslaktır. Madde içeriğini geliştirerek Herkese açık dizin kaynağımıza katkıda bulunabilirsiniz. 1 Yorum Yapılmış "Dürtüsellik" ilac tedsvisi vatmidir Gul Tassn . 195502CEVAP YAZ Panik Atak Türleri 1. Beklenmedik Ataklar Nedensiz,birden ortaya çıkan nöbetler. Panik bozuklukta bu tür ataklar vardır. 2. Duruma bağlı olanlar Korkulan bir kedi, köpek veya başka bir nesneyle yada bir durum karşısında ortaya çıkar. 3. Durumsal yatkınlık gösterile... Paranoya Tedavi Yöntemleri Paranoya psikolojik bir rahatsızlık ile birlikte toplum içinde aşırı evhamlı kişiler içinde kullanılan, anlamı eski Yunancada delirmek olan hastalık ve nitelemedir. Paranoya rahatsızlığı temelinde aşırı evham, endişe ve kuruntular barındırır. Halk ar... Şizofreni Tanısı • Şizofrenide görülen belirtiler başka psikiyatrik hastalıklarda da görülebilir. • Hiçbir belirti tek başına tanı koydurucu değildir. Tanı psikiyatri uzmanı tarafından hastanın ruhsal muayenesi, hasta yakınları ile görüşme ve çoğu zaman hastanın kli... Majör Depresyon Majör depresyon, özellikle gençlerde çok sık karşılaşılan psikolojik bir durumdur. Ortaya çıkması durumunda çok ciddi sonuçlara neden olabilecek bir rahatsızlık olan majör depresyon, çokça görülen bir durumdur. Majör depresyon, erkenden müdahale edil... Stres Ne Gibi Sorunlara Neden Olur ? Stres anında fazla enerji tüketildiğinden birey kendini güçsüz, yorgun ve endişe içinde hisseder. Daha sonraları kişi uyku problemi çekmeye başlar. Sinirli ve çabuk heyecanlanan biri olur. Konsantrasyon kaybı yaşar ve dikkatini toplayamaz. Daha önce ... Ani Sinirlenme Ani sinirlenme, insanları ani bir şekilde etkileyen, sebepsiz yere oluşan bir durumdur. Kan beynime sıçradı gibi sözlerle ifade edilen sinirlenme halinde vücutta fazla miktarda adrenalin salgılanır. Bu kişinin stres halini anlatır. Vücutta çok kısa b... Şizofreni Şizofreni, beyinde bulunan maddelerin iletiminde yaşanan bozukluk ve bu bozukluk nedeni ile bazı farklılıkların oluşması ile ortaya çıkan bir hastalıktır. Hastalıkta aktif ve pasif olmak üzere dönemler yaşanır. Şizofreni hastalığı tedavisi mümkün bir... Panik Atak Panik atak genel olarak bazı psikiyatrik bozukluklarla birlikte görülen, bunun yanı sıra yine bazı fiziksel rahatsızlıklarla birlikte de görülebilen bir tür endişe nöbetidir. Günümüzde yoğun olarak yaşanabilen panik atak aslında genel anlamda günlük ... Panik Bozukluk Nedenleri 1- Genetik ve ailesel nedenler. 2- Biyolojik teoriler 3- Psikodinamik teoriler 4- Gelişimsel teoriler 5- Öğrenme kuramları 6- Bilişsel modeller 1 - Genetik ve ailesel çalışmalar Panik bozukluğu olan hastaların birinci derecede yakınlarında ... Bipolar Bozukluk Bipolar bozukluk, manik depresyon ve duygu durum bozukluğu olarak da bilinen, kişinin depresyon dönemlerinde aşırı, abartılı, uçlarda düşüncelere kapılması ve bu yönde tavırlar sergilemesi durumudur. 20'li yaşlarda rastlanma olasılığı daha yüksektir.... Madde Bağımlılığı Madde bağımlılığı, genelde ergenlik dönemine giren çocuklarda başlar. Özellikle ailevi sorunlar genç yaştaki çocukların madde bağımlılığına başlamalarının birinci nedenidir. Ergenlik dönemi çocuğun ekonomik bağımsızlığını kazandığı yaşlara kadar süre... Panik Atak Tedavisi Panik atak ya da panik bozukluk, tedavisi mümkün olan bir hastalıktır. Günümüzde, etkinliği bilimsel araştırmalarla kanıtlanmış iki çeşit panik atak tedavisi yöntemi bulunmaktadır. Bu yöntemler ilaç tedavisi ve bilişsel-davranışçı tedavi yöntemidi... Panik Atak Türleri Paranoya Tedavi Yöntemleri Şizofreni Tanısı Majör Depresyon Stres Ne Gibi Sorunlara Neden Olur ? Ani Sinirlenme Şizofreni Panik Atak Panik Bozukluk Nedenleri Bipolar Bozukluk Madde Bağımlılığı Panik Atak Tedavisi Şizofreni Tedavisi Obsesif Sinir Ucu İltihabı Mazoşist Cinsel İsteksizlik Bipolar Aşırı Sinirlilik Ket Vurma Anksiyete Bozukluğu Nedir Kendine Zarar Verme Aşırı Heyecan Delilik Kendi Kendine Konuşma Obsesif Kompulsif Bozukluk Tedavisi Duygular Sinir Sıkışması Belirtileri Sinir Krizi Halüsinasyon Popüler İçerik Şizofreni Tedavisi Şizofreni tedavisi yapılsa da, birçok hastanın tamamen düzelemediği görülür. Şizofreni hastaların hayat şartlarını zorlaştıran, iletişimi zora sokan b... Obsesif Obsesif, günlük yaşamda ortaya çıkan endişe, evham ve takıntılarla ortaya çıkan, bunları çözümlemeden rahat edemeyen obsesif kompulsif bozukluğu bulun... Sinir Ucu İltihabı Sinir ucu iltihabı, sinir hücrelerindeki hasarı anlatan bir terimdir. Tıpta nöropati olarak adlandırılan durum, ellerden daha fazla ayakları ve bacakl... Mazoşist Mazoşist; Mazoşizm, 19. yüzyılda yaşamış Avusturyalı bir Romancı olan Leopold von Sacher Masoch'un bir Roman' ın da anlattığı cinsel uygulamalara da... Cinsel İsteksizlik Cinsel isteksizlik, cinsel istek ve arzuların azalması, yeteri kadar cinsel uyarının olmasına rağmen, cinsel ilişkide bulunma ve fantezi isteğinin b... Bipolar Bipolar, Plansız düşünceler içeren ve irsi bir kişilik bozukluğudur. Kişi duygu değişimleri, klinik ya da majör depresyon yaşayabilir. Ruhen yaşanan... Aşırı Sinirlilik Aşırı sinirlilik, bu sorunun yaşanması tek başına psikiyatrik bir bozukluk olarak değerlendirilmemelidir. Bu durum bazı psikiyatrik bozuklukların beli...
Borderline kişilik bozukluğu, kişinin sosyal hayatını olumsuz yönde etkileyen mental bir rahatsızlık olarak bilinmektedir. Hastalığın göründüğü kişi, hem kendi hakkında hem de diğer insanların hakkındaki düşünme biçimini etkileyen bir rahatsızlık olarak bilinmektedir. Borderline hastalığı görünen kişilerin davranışlarını ve duygularını yönetemediği bilinmektedir. Aynı zamanda istikrarsız ilişki durumlarının da sıklıkla görüldüğünü söylemek mümkündür. BORDERLİNE KİŞİLİK BOZUKLUĞU NEDİR, NASIL TEDAVİ EDİLİR? Borderline kişilik bozukluğu görülen kişilerin çevresini algılamada, düşünme tarzında ve insanlarla ilişkilerinde problem oluşturan bir rahatsızlık olarak ifade edilebilir. Bu hastalığın görüldüğü kişilerde ani bir şekilde duygu durum değişiklikleri görülmektedir. Kişinin kendisiyle ilgili ve hayatıyla ilgili olarak sürekli kararsız düşünceler içerisinde olduğu da kişilik bozukluğunun tedavi edilmesi mümkün olmaktadır. Hastalığın tedavisinde dinamik psikoterapi tekniği kullanılmaktadır. Herhangi bir ilaç ile tedavi edilmesi mümkün değildir. Terapi sırasında borderline kişilik bozukluğu hastalarının duygularını terapiste yansıtması gerekmektedir. Aktarım ve yorumlanması sonucunda ise terapi devam eder. BORDERLİNE TEDAVİ EDİLMEZSE NE OLUR?Borderline hastalığının tedavi edilmesi oldukça önemlidir. Tedavi edilmemesi durumunda ise bireylerin sınırda davranışlar sergilediği görünmektedir. Kişinin genel olarak kendine zarar verecek olan eylemlerde bulunacağı görülebilmektedir. Genel olarak madde bağımlılığı, alkol kullanımı ve kendine zarar verici eylemler gerçekleştirmesi gibi durumlarla karşılaşılabilmektedir. Borderline hastalarının tedavi olmaması sonucunda intihar ederek hayatlarına son verdikleri bilinmektedir. BORDERLİNE KİŞİLİK BOZUKLUĞU BELİRTİLERİ NELERDİR?Borderline kişilik bozukluğu görünen kişilerin çevresindeki insanlara karşı çok çabuk değişen uç duygulara sahip olduğu bilinmektedir. Kişinin benlik duygusunda bozulmalar meydana gelir. Kendine zarar verme eğilimi görülür. Tanımadığı kişilerle çok ani bir şekilde yakın ilişkiler kurarken, yakın olduğu bir kişiyle de sebepsiz yere iletişimini kesebilir. Öfke kontrolü konusunda sıkıntı yaşarlar. Ani bir şekilde gerçekleşen ruh hali değişimleri yaşarlar. Dikkatsiz eylemler gerçekleştirmesi ve kendini boşlukta hissetmesi olarak ifade edilebilir. BORDERLİNE KİŞİLİK BOZUKLUĞU NEDEN OLUR?Tam olarak hastalığın neden kaynaklandığı bilinmese bile rahatsızlığın gelişimine katkı sağlayan bazı faktörlerin olduğu bilinmektedir. Genetik temellerin bu hastalığın oluşumunda rol oynadığı bilinmektedir. Aynı zamanda sosyal etkenlerde bu hastalığa sebep olabilmektedir.
Dürtü Kontrol Bozuklukları Nedir? Dürtü kontrol bozuklukları psikolojik rahatsızlıktır. Bu rahatsızlıklar tedavi edilmesi gerekmektedir. Dürtüler kişileri farklı hareketlere sürüklemektedir. Dürtü, haz ve doyum isteyen hareketlerden oluşmaktadır. Kişinin kendisi için ya da başkaları için zararlı olabilecek eylemleri yapmada istediğini durduramama ve yapmak zorunda hissetme gibi durumların oluşmasıdır. Dürtü kontrolü bozuklu birçok rahatsızlık olarak görülmektedir. Bu rahatsızlıklar psikolojik nedenlerden dolayı ortaya çıkmaktadır. Bunlar kleptomani, trikotillomani, onyomani, piromani, patolojik kumar ve seks bağımlılığı olarak görülmektedir. Bu hastalıklar farklı bulgular göstererek, farklı sebeplerden kaynaklanmaktadır. Bu hastalıkların geneli aynı yöntemle tedavi edilmektedir. Fakat bazı vakalarda farklı tedaviler uygulanmaktadır. Kleptomani Trikotillomani Onyomani Piromani Patolojik kumar Seks bağımlılığı Kleptomani Nedir? Kleptomani, çalma hastalığı olarak da bilinmektedir. Bu hastalık kişinin ihtiyacı olmadığı halde, parasal değeri olan ya da olmayan nesneleri çalma durumuna kleptomani denilmektedir. Kleptomani hastalığı, kişilerin bu durum sırasında haz alma ve rahatlamasını hissettirir. Bu hastalık kadınlarda daha sık görülmektedir. Bu kişilerin eylemleri nesne çalmak değil, çalma davranışını hissetmektedir. Kleptomani Tedavisi Kleptomani tedavisi genel olarak ilaç tedavi, psikoterapi ve davranışçı psikoterapi olarak uygulanmaktadır. İlaç tedavisinde bir takım ilaçlar kullanılarak tedavi uygulanmaktadır. Psikoterapi ve davranışçı psikoterapi yönteminde ise bilişsel yeniden yapılandırma, şeklinde tedavi uygulanmaktadır. Piromani Nedir? Piromani, yangın çıkarma hastalığı olarak adlandırılmaktadır. Kişilerde birçok kez istekli ve amaçlı olarak yaygın çıkarma durumu yaşanmaktadır. Bu kişilerde ateşle ve yaygına karşı ilgi görülmektedir. Olay öncesinde kişiler hazırlık yapmaktadırlar. Yaygın çıkınca haz alma ve doyum bulma hatta rahatlama gibi durumlar görülmektedir. Bu kişilerde sadistlik duygusu vardır. Genellikle erkeklerde görülen bir rahatsızlıktır. Piromani Tedavisi Piromani tedavisinde iki yöntem kullanılmaktadır. Bu yöntemler davranışçı yöntem ve psikoterapi olarak bilinmektedir. Bu yöntemlerle kişiler tedavi edilmeye çalışılmaktadır. Patolojik Kumar Nedir? Patolojik kumar, kumar bağımlılığıdır. Kişilerde kumar oynamanın tekrar yinelenmesi ile ortaya çıkmaktadır. Bu durumda olan kişiler kumar oynamak için kullanılacak parayı temin etmek için uzun uğraşlarda bulunmaktadırlar. Genellikle sorunlarından kurtulmak amaçlı kumar oynamaktadırlar. Kumar oynamak için farklı yollara başvururlar. Bu durum erkelerde daha sık görülmektedir. Genellikle ailesinde bu durumu yaşayan ve alkol sorunu olan kişilerde daha sık görülen bir hastalıktır. Patolojik Kumar Tedavisi Patolojik kumar tedavisinde ilk olarak bu duruma neden olan etkenler ortadan kaldırılmalıdır. Bu duruma sebebiyet veren ortamdan uzaklaştırılmalıdır. Daha sonra ise tedavi yöntemleri uygulanmalıdır. Tedavi yöntemlerinde psikoterapi, grup terapisi ve ilaç tedavisi uygulanmaktadır. Trikotillomani Nedir? Trikotillomani, saç yolma hastalığı olarak bilinmektedir. Bu kişiler kendi saçlarını gözle görülür şekilde ve büyüklükte yolmaktadırlar. Bu durumda haz duyarlar. Aynı zaman rahatlama duygusunu hissetmektedirler. Genellikle akşam yatma saatlerinde bu eylemi gerçekleştirirler. Bu durumu yaptıklarını daima inkar ederler. Genel olarak kız çocuklarda daha sık görülen bir hastalıktır. Bu durum 4 ve 10 yaş arasında görülmektedir. Çocukluk döneminde yaşanan kayıplar ve ayrılıklardan dolayı ortaya çıkan bir hastalıktır. Trikotillomani Tedavisi Trikotilomani hastalığı tedavisinde psikoterapi ve ilaç tedavisi uygulanmaktadır. Bu hastalıkta erken teşhis önemlidir. Çocukluk döneminde ortaya çıkan bir hastalık olduğu için ileri ki yaşlarda yaşanmaması için tedavi edilmesi gerekmektedir. Onyomani Nedir? Onyomani alışveriş bağımlılığıdır. Bu durum takıntılı ve dürtüsel davranışlardan oluşmaktadır. Kişinin ruh hali bu durumda önemlidir. Kişi kendini mutsuz, hüzünlü ve kızgın hissettiği zamanlarda görülür. Kontrolsüz bir şekilde alışveriş yapan kişi kendini güçlü ve mutlu hissetmektedir. Belli bir süre sonra ise kişide utanç ve pişmanlık hissedilir. Ruhsal, sosyal ve biyolojik nedenlerden dolayı ortaya çıkmaktadır. Onyomani Tedavisi Onyomani tedavisinde, genellikle ilaç ve psikoterapi uygulanmaktadır. İlaç tedavisi uzun sürelidir. Bazı vakalarda ise grup terapileri uygulanmaktadır. Kişinin zihinsel meşguliyetinin azalmasını sağlanmaktadır. Seks Bağımlılığı Nedir? Seks bağımlılığı, aşırı seks ve mastürbasyon yapma isteğine engel olamama olarak tanımlanan bir hastalıktır. Bu kişiler cinsel birliktelik yaşayacakları kişilerde seçici olarak davranmazlar. Tek eşli bir ilişki sürdüremezler. Sürekli cinsellikle alakalı durumlar düşünmektedirler. Genellikle sevgiden yoksun kişilerde bu durum görülmektedir. Aynı zamanda çocukluğunda cinsel tacize maruz kalan kişilerde sıklıkla görülen bir hastalıktır. Seks Bağımlılığı Tedavisi Bu kişiler tedavi olmak istediklerinde uzman doktora başvurmalıdır. Daha sonra doktor hastalık derecesi ve durumuna göre tedavi uygulanmaktadır. Tedavi yöntemleri psikoterapi uygulanmaktadır. Fakat seks bağımlılığının travmatik olaylardan kaynaklı olduğu durumlarda ise EMDR tedavi yöntemi uygulanmaktadır. Bu tedavi göz hareketleri ve duyarsızlaştırma tedavisidir. UYARI ! İçeriğimizde yer alan yazılı ve görsel içerikler farklı kaynaklardan derlenerek oluşturulmuş, öneri ve bilgilendirme yazısıdır. Kesin teşhis ve tedavi niteliği taşımamaktadır. Herhangi bir sağlık sorunu karşısında mutlaka doktorunuza başvurunuz. Unutmayın sağlık sorunlarında uygulanan tedavi yöntemleri bireylerin biyolojisi, kalıtsal özellikleri, yaş, boy, kilo farklılıkları, alerjik yönleri ve bunlar gibi onlarca farklı duruma göre değişiklik gösterebilir. Sağlık sorunlarınızın tedavisinde size ancak ve ancak doktorunuz yardımcı olabilir.
Bipolar bozukluk, bir kişinin ruh hali, enerji ve açıkça düşünme yeteneğinde dramatik kaymalara neden olan kronik bir zihinsel kutuplu kişiler, çoğu insanın yaşadığı tipik iniş ve çıkışlardan farklı olarak, depresyon olarak bilinen yüksek ve düşük ruh hallerine sahiptir. Tedavi edilmediği takdirde, semptomlar genellikle kötüleşir. Bununla birlikte, öz yönetim ve iyi bir tedavi planı içeren güçlü bir yaşam tarzı ile birçok kişi durumu iyi bozukluk çok ciddi olup, riskli davranışlara, hatta intihar eğilimlerine neden olabilir. Bipolar bozukluk, bir kişinin ruh hali, enerji ve açıkça düşünme yeteneğinde dramatik kaymalara neden olan kronik bir zihinsel kutuplu kişiler, çoğu insanın yaşadığı tipik iniş ve çıkışlardan farklı olarak, depresyon olarak bilinen yüksek ve düşük ruh hallerine sahiptir. Tedavi edilmediği takdirde, semptomlar genellikle kötüleşir. Bununla birlikte, öz yönetim ve iyi bir tedavi planı içeren güçlü bir yaşam tarzı ile birçok kişi durumu iyi bozukluk çok ciddi olup, riskli davranışlara, hatta intihar eğilimlerine neden olabilir. Manik depresyon nedir? Bipolar bozukluk, yüksekten alçağa kadar aşırı ruh hali değişimlerine işaret eden zihinsel bir hastalıktır. Bu duruma bipolar hastalık veya manik depresyon bozukluk, ilişkileri yok edebilen, kariyer beklentilerini zayıflatabilen ve akademik performansı ciddi şekilde etkileyen ciddi bir akıl hastalığıdır. Bipolar bozukluk, aynı zamanda manik depresif hastalık olarak da bilinir, ruh hali, enerji, aktivite seviyelerinde olağandışı kaymalara ve gündelik görevleri yerine getirme kabiliyetine engellemeye neden olan bir beyin dönemleri, kişi için tipik olan ruh hallerinden ve davranışlarından belirgin derecede farklıdır. Enerji, aktivite ve uykudaki aşırı değişimler duygudurum bölümleriyle birlikte hareket eder. Depresyona girdiğinizde üzgün veya umutsuz hissedebilirsiniz ve çoğu etkinlikte ilgi veya zevki bozukluğu olan insanlar aşırı ruh hali dalgalanmalarına sahiptir. Bir kişi bu hastalığın pençesinde olduğunda, kaos ortaya bozukluk, hastalığına sahip olanlar, eşleri, aile üyeleri, arkadaşları için oldukça üzücü ve yıkıcı olabilir. Bilinen bir tedavi mevcut olmasa da bipolar bozukluk tedavi edilebilir ve iyileşme mümkündür. Bipolar bozukluğu olan bireyler başarılı ilişkiler ve anlamlı işler yapabilir . Araştırmalar, bipolar bozukluğa spesifik bir genetik bağlantıya değinilmesine rağmen, ailelerde bipolar bozukluğun görülme eğiliminde olduğunu göstermektedir. Bipolar bozukluk tanımak ve teşhis etmek genellikle zordur. Bir kişide yüksek seviyede enerjiye, gerçek dışı geniş düşünceler veya fikirlere, dürtüsel veya pervasız davranışa neden bozukluk ciddi ve nispeten sık görülen bir bozukluğun nedeni ne olursa olsun, bu bozukluğu olan insanları açıkça duygusal ve fiziksel streslere karşı daha savunmasız yapar. Sonuç olarak, üzücü yaşam deneyimleri, alkol, yasadışı uyuşturucu kullanımı, uyku eksikliği ve stres hastalık evresini tetikleyebilir. Bipolar bozukluk için tedaviler Bipolar bozukluk için tedavi amacı, manik depresif dönemlerin sıklığını en aza indirgemek ve semptomların şiddetini azaltmak ve böylece hastanın nispeten normal ve üretken bir yaşam sürmesine neden olmaktır. Bipolar bozukluğun depresyonu tedaviye direnebilirken, ruh hali değişiklikleri ve nüksleri kendi başına veya diğer ilaçlarla kombine halde bir ruh hali düzenleyicisi ile genellikle ertelenebilir veya önlenebilir . Psikoterapi , özellikle bozukluğa eşlik eden iş ve ilişki sorunlarıyla baş etmek için, önemli bir yardımcıdır. Bipolar bozukluk nedir nasıl tedavi edilir ? haberine yorum yapın.
dürtüsel bozukluk nasıl tedavi edilir